1.Şairlik Yazarlıktır:
Yazarlık ne demek? Eli kalem tutan, demek. İnsanlar bu dizelgeye göre ikiye ayrılır. 1.Yazamayanlar; 2.Yazabilenler. İşte “Şair” taifesi bu ikinci ulama girerler ki, evvel Allah yazdıkları zaman mangalda kül bırakmazlar. Öyle bir yazarlar ki, onların okuru ayrıdır; genelde kendi yazdıklarını kendi okurlar veya diğer şair taifesinden de yolunu şaşıranlar arada sırada okur.. Başka da okuyucusu yoktur. Onun için bütün şair milleti öldükten sonra meşhur olur. Adları defterin üst katına yazılır.
Şair milleti yazar olurlar, aslında biraz da “geveze” olurlar; olur olmaz şeylerden sözederler. Biraz gevezedirler. Ağızlarında nohut ıslanmaz. Çevresinde ne görürlerse, iyi, kötü zemmedip yazarlar. Hem de ne yazmak; aman Allah..Bine bin katarlar.
Eskiden Şair taifesi yazmazdı, söylerdi. Kahvede oturanlar ağızlarının içine bakar, bu ozan hem çalıyor, hem söylüyor, Ne söylüyor? Diye saatlerce onu dinlerdi. O da nice destanları, palavraları bir biri peşi sıra atar.. bir de daha var mı diye..arkasına bakardı..Sonra delikli demir çıktı mertlik bozuldu, yazının icadından sonra, artık şairi azamlar, söylememeye, aksine yazmaya başladılar. Artık meclislerin değil, “Dergilerin” adamları oldular, dergilerde kitaplarda yazmaya başladılar.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.