Şairlik, İnsan İşi..!
Eğer şairsen; şunu bil ki, tanrının yeryüzü sözcüsüsün.
Yüreğine bir ilham bahşdildiyse; o yürekte, sadece tanrıyı ve aşkı gezdirmelisin..
Sesinde sükuneti
Nefesinde masumiyeti
İçinde merhameti büyütmelisin...
Eğer şairsen;
vicdanının başı dik olmalı.
Din, dil, ırk, renk ayrımı yapmadan evrensel düşünceyle tüm insanlığı kucaklamalısın....
Lazlarla; kemençe çalıp horon tep melisin!
Kürtlerle; halay çekip zılgıt atmalısın!
Türklerle; gurur duymalısın bir tek çakıl taşıyla bile..
Alevilerle; ya Ali deyip, Kerbela'da ölmelisin!
Araplarla; kavrulmalısın sahra çölünde, sonra serinlemelisin bir göçebe çadırında!
Hristiyanlarla; kilisede mum yakıp,
Müslümanla; camide secde etmelisin.
Zenci olmalısın mesela!
Kızılderili, Tatar, Rus, Ermeni!
Boşnak, Acem, süryani
İnsanlığı gruplandırma dan yaratandan ötürü sevmelisin, yaratandan ötürü .
Eğer şairsen; tüm duyguların sesi olmalısın
Ama'ya, göz..
Dilsize, dil..
Yolsuza, yol..
Sessize, ses olmalısın!
Acı çekenin acısını canında duymalısın.
Yeni doğan her bebeğin ağlamasını gülüşünle sarmalısın
Aşıklarla acı çekip, maşuklar-la tebessüm etmelisin
Eğer şairsen;
kini, nefreti, zulmü, ihaneti ciğerlerinden söküp atmalısın..
Dünyanın yükünü sırtında, insanların acılarını boynunda taşımalısın.
Eğer şairsen; haktan hukuktan haberdar olmalısın evvela..
Rab imden bilinir her dert, her yara unutma!
Kul kaderini yaşamadan, sınavlardan geçmeden, ermez huzura.
Eğer şairsen;
Kainatın sırlarını çözmelisin.
Görünenin ötesini görüp
Görünmezin sihrine ermelisin
Sessizliğin sesini duyup,
Sesin melodisini dermelisin !
Ve eğer şairsen; namus bekçiliğini bırakıp, edebiyatın edebini korumalısın.
Çünkü;
Şair mevla-nanın mirasçısıdır
Şemsin emaeti
Yunustur şair Anadolu da
Derviştir dergahta
İnsanların acıdan korktuğu,
hüzünden kaçtığı bir çağda,
isimlendirilemeyen döngü çarkına,
mil çeken hamse elidir şair..
Melek dokunuşudur
Yarendir, zikirdir,semadır
kamettir yerle gök arasında
Şair, yağmurun rahmeti
Toprağın bereketidir aynı zamanda
Ve her haline zuhur eder!
İnsandır şair bakışı duruşuyla
kelamı selamıyla
Nimet Öner
Nimet ÖnerKayıt Tarihi : 20.11.2017 02:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Anlatacağım bölüme geçmeden önce, "etnik grupların" kelime anlamını açıklamak isterim. Öyle ki bir çok insan ne anlama geldiğini bilmemektedir.. ETNİK GRUP Biyolojik olarak kendi varlığını sürebilen, açık bir şekilde ortan bazı temel kültürel değerlere sahip olan, karşılıklı etkileşim ve iletişimin olduğu bir alan yaratan, kendisi ve diğer etnik gruplara ait bireyler tarafından etnik gruba aidiyetle tanımlanan insanlardan oluşan toplumsal kategorilere denir. (Narroll-1964) Bilindiği üzere Türkiye'de nüfusun çoğunluğunu Türk ve Kürtler oluşturmaktadır. Etnik gruplar arasında en fazla yer kaplayan grup, Kürtlerdir. Dünya genelinde etnik köken, dil ve din araştırmaları yapan Amerikan merkezli United States Center for World Mission (USCWM) adlı vakfın Aralık 2008 verilerine göre, Türkiye nüfusunun yüzde 20.8'ini Kürt kökenliler oluşturuyor. Araştırmaya göre, Türkiye'de 52.8 milyon Türk yaşarken, toplam Kürt sayısı ( Zazalar ile birlikte) 19.4 milyon. 1- Kürtler: Araştırmaya göre, Türkiye'nin %20'sini Kürtler oluşturmaktadır. Çoğunlukla; Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yaşamaktadırlar 2 ARAPLAR Türkiye'de 1.9 milyonluk bir Arap nufüsu mevcuttur. Siirt, Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa, Hatay, Adana ve İstanbul'da yaşıyorlar. 3. ÇERKESLER Değişik şehirlerde yaşayan Çerkesler de 910 bin civarında ve Çerkesler’in yüzde 80'i Çerkezce'yi unutmuş görünüyor. 4 - Farslar Kimi kaynaklarda, 620 binlik bir nüfusa sahip oldukları geçmektedir. 5.AZERİLER "Kardeş ülke" dediğimiz, Azerbaycan'dan göç edip Türkiye'ye yerleşen bir gruptur. Türkiye'de Iğdır, Kars Erzurum, Ağrı ve Van gibi illerde ikamet ederler . 6 GÜRCÜLER Ağırlıklı olarak Ordu, Artvin, Samsun ve Marmara bölgesinde yaşıyorlar. Gürcüler, Karadeniz'deki birkaç ilde yaşayanların dışında Gürcüce'yi unutmuş durumda. Ancak son yıllarda Gürcistan'ın kurulmasıyla Gürcülüğe yönelik bir artış olduğu dikkat çekiyor. 7- Boşnaklar Özellikle İstanbul, Adapazarı, İzmir ve Manisa'da toplu halde yaşayan Boşnaklar'ın, ciddi bir nüfusu vardır. 8- Gagavuzlar Bugünkü Moldova Cumhuriyeti’nde, başta Gagauzeli Özerk Devleti olmak üzere kuzeydoğu Bulgaristan, Ukrayna, Romanya ve Yunanistan'da yaşayan, çoğunluğu Ortodoks-Hıristiyan olan bir Türk topluluğu. Türkiye'de yaşayan belirli bir nüfusları vardır. 9- Pomaklar Bazılarına göre Türk, bazılarına göre Slav ırkından olan Pomaklar; tamamıyla Türkleşmiş durumdalar. Pomakların Türkiye Trakya'sı ve Anadolu'ya ilk gelişleri 93 Harbinin hemen ertesidir. Bu sebeple halk arasında 93 mâcırı olarak da bilinirler. Kırklareli'den Samsun'a, Samsun'dan Eskişehir'e, Eskişehir'den İzmir'e kadar geniş bir bölgede çoğunlukla yaşar 10- Bulgarlar Türkiye'deki Bulgarlar; zamanında yapılan savaş ve mübadeleler sonucunda Türkiye'ye yerleşmişlerdir. Çoğunluklar, Marmara ve Ege bölgesinde yaşamaktadırlar. 11- Lazlar Bütün Doğu Karadenizliler'in Laz sanılması yanlışından dolayı kalabalık sanılan Lazlar'ın gerçek sayısı 80 bin civarında. Çünkü bir Kafkas halkı olan ve Lazca konuşan gerçek Lazlar, Rize ve Artvin'in birkaç köyünde ve göç ettikleri birkaç Marmara şehrinde yaşıyorlar. 12- Tatarlar Günümüzde Rusya Federasyonu içinde yer alan Tataristan Cumhuriyeti'ndeki Volga Tatarları, Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti'ndeki Kırım Tatarları gibi etnik gruplar kendilerini Tatar olarak adlandırmaktadır. Bunun dışında Çin Halk Cumhuriyeti'nin azınlıklarından biri olan Tatarlar (塔塔尔族 tătăĕr zú) da bilinmektedir. Rusya, Ukrayna, Polonya, Moldova, Litvanya, Belarus, Bulgaristan, Çin, Kazakistan, Romanya, Türkiye ve Özbekistan gibi ülkeler Tatarların yaşadıkları yerlerdir. 13- Ermeniler Çoğunluğu İstanbul'da yaşayan bir topluluktur. Türkiye Ermenileri, diğer gayrimüslim cemaatlerde de olduğu gibi yurtdışına göçler, düşük doğum oranları ve daha yüksek ölüm oranlarından dolayı azalmaktadır. 14- Karakalpaklar Bu "Etnik grup" Türkiye'de; düşük bir nüfusu oluşturmaktadır. 15- Arnavutlar Türkiye'de kaç Arnavut olduğu konusunda kesin bilgi yoktur, nüfus müdürlüklerinde etnik kimlik kaydı yapılmadığından dolayı, gayri resmi olarak bu sayının 200.000 - 1.000.000 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Ancak, bu göreceli rakam içinde kimliğini koruyanların sayısı düşüktür ve bu nüfusun ne kadarının Arnavut kimliğini benimsediği belirsizdir. 16- Çingeneler: Rom, Roman, Poşa, Dom Çingeneler, dünyanın en renkli göçebe topluluklarından biridir. Türkiye'de yoğun olarak yaşadıkları yerlerin başında özellikle Adana (Cono aşireti) olmak üzere, Çanakkale, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Düzce, İstanbul ve İzmir gelir. 17- Abhazlar Türkiye'nin iç-batı bölgelerinde (İzmit, Adapazarı, Düzce, Bolu, Bursa-İnegöl, Kütahya, Bilecik ve Eskişehir) yoğunlaşmışken, Rusçada Abazin denen Abazalar (Asuvalar) ise iç-doğu bölgelerinde (Bilecik, Eskişehir, Samsun, Amasya, Tokat, Yozgat, Zonguldak, Bartın, Sivas, Kayseri, Adana) yerleşmişlerdir. 18- Osetler Türkiye'de yaygın biçimde Çerkes olarak nitelendirilen Osetlerin halk arasındaki adı Kabardeyler tarafından verilen Kuşha (Къущхьэ «dağlı») olarak yaygındır. 19- Süryaniler : Türkiye’de 17.000' i aşkın Süryani’nin 15.000'i İstanbul’da yaşamaktadır. Süryaniler İstanbul dışında başlıca Mardin, Mersin, Diyarbakır, Adıyaman, Elazığ, Ankara , İzmir, Malatya, Şanlıurfa, Gaziantep, Antakya, Antalya ve Adana’da yaşamaktadır. 20- Rumlar Türkiye Rumları ya da Türkiye Yunanları, Lozan Mübadelesi sonrası göçe zorlanmayıp, Gökçeada, Bozcaada ve İstanbul'da yaşayan ve Osmanlı Rumlarına dayanan azınlıktır. Türkiye'deki Rum kökenli bireylerin sayısını 3-4 bin, yurtdışında yaşayan Türkiye kökenli Rum sayısı ise 60 bin kadardır. 21- Museviler Türkiye'deki Musevilerin tarihi, yaklaşık olarak 2400 yılı kapsar. Türkiye Musevileri, Türkiye'de yaşayan başlıca gayrimüslim cemaatlerden biridir. İspanya ve Portekiz'den kovulan Sefarad Yahudilerinin birçoğu, 15. yüzyılın sonuna doğru Osmanlı İmparatorluğu'na sığındı. 20. yüzyılda özellikle İsrail Devleti'nin kurulmasından kaynaklanan dışa göçlere rağmen, günümüz Türkiye'sinde hala küçük bir Musevi toplumu yaşamaktadır. 22- Keldanîler Keldanîlerin uzun bir süre Hakkari(colemêrg) merkeze bağlı Kodşanıs/Koçanis(Türkçeleştirilmiş adıyla Konak)köyünü patriklik merkezi olarak kabul etmişlerdir.Keldani patrikleri 1918'e kadar bu köyde ikamet etmişlerdir. Günümüzde ise 5 bin civarında bir nüfusları olduğu tahmin edilmektedir. 23-Hemşinliler Lazlar gibi Rize ve Artvin'in bazı ilçelerinde yaşıyorlar ve sayıları 13 bin civarında. 24- Zazalar Kökenleri bakımından iki ayrı fikir vardır: birincisi, zazaların başlı başına etnik bir grup olduğu yönündedir. ikincisi ise, zazaların kürtlerin bir kolu olduğu yönündedir. Bir çok araştırma yaptım, lakin ortak bir kanıya varılamamış olduğunu gördüm. O yüzden, fazla yorum yapmak istemediğim bir "etnik grup"tur. Yaklaşık 2 milyonluk bir nüfusa sahiptirler. Etnik kökenler haritası Türkiye'de yaşayan etnik gruplar Türkiye’de yaşayan etnik gruplar, birçok kategoride belirtilebilir. Türkiye birçok etnik grubu barındıran bir ülkedir. Nüfus sayımlarında 1965'ten bu yana etnik köken sorulmadığı için bir etnik kümenin nüfusunun ne kadar olduğunun tam olarak tespiti yapılamamaktadır. Bazı kişi ve gruplar tahminler yapsalar da genelde objektif kalmayı başaramamaktadırlar.[1] Etnik Gruplar Osmanlı İmparatorluğu gibi geniş topraklara yayılan ve yüzlerce yıl hüküm süren bir imparatorluğun 20. yüzyıl başında çöküşü sonrasında, imparatorluğun çeşitlilik gösteren demografik mirası içinden bazı etnik gruplar Türkiye’de yaşamaya devam etmişlerdir. Anayasal Durum Günümüzde Türkiye’de Türk kimliği iki aşamalı bir özelliğe sahiptir. Birincisi soy, dil, tarih ve kültür bakımından kendini Türk kabul edenler toplam nüfusun %80–85 arasında değişir.[2] İkincisi ise, siyasal, hukuksal ve toplumsal kimlik olarak Türk kimliğidir. Bu kimliğin içinde farklı soylardan, inançlardan olan ve farklı dilleri konuşan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tümü yer alır. Anayasaya göre Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşı olan herkes siyasal ve hukuksal anlamda Türk’tür.[3] Alt gruplar Türkiye'de yaşayan etnik gruplar, temel grup ve alt gruplarıyla şu şekilde sınıflandırılabilir: Türk: Afşar, Yörük, Manav, Türkmen, Tahtacı, Kosovalı, Makedonyalı, Bulgaristanlı, Batı Trakyalı, Rodoslu, Oniki Adalı, Giritli, Dobrucalı, Adakaleli, Gacal, Muhacir, Çepni, Cerit, Ahıskalı, Büğdüz, Bayat, Yazır, Eymür, Karabölük, Alkaevli, İğdir, Yüreğir, Dodurga, Ulayundluğ, Döğer, Çavuldur, Beğdili, Abdal, Sıraç, Nalcı, Teber, Barak, Şamlı, Bayındır, Kınık, Ortakçı, Amuca, Bedrettinli, Karamanlı, Karakeçili, Sarıkeçili, Torlak, Kızılbaş, Peçenek, Çıtak, Kıbrıslı, Azeri, Kırım Tatarı, Kazan Tatarı, Karapapak, Kırımçak, Karaçay, Balkar, Özbek, Nogay, Kumuk, Uygur, Kırgız. Boşnak: Bosnalı, Sancaklı. Arnavut: Toska, Gega. Kürt: Yezidi Kürtler Zaza Gürcü Çerkes: Adıge (Kavimleri: K'emguy, Yegerukay, Abadzeh, Şapsığ, Hak'uç, Hatukay, Natuhay, Kabardey, Besleney, Mahoş, Mamhığ, Bjeduğ, Jane), Abaza (Kavimleri: Aşıwua, Aşkarıwua, Apsuwa), Çeçen Dağıstanlı: Avar, Dargi, Lak, Ubıh, Oset Lezgi Pomak Çingene: Rom, Roman, Poşa, Dom. Arap Laz Süryani: Ermeni: Hemşinli Yahudi: Sefarad, Aşkenaz. Rum Asuri: Nasturi, Keldani Bahai Afrika kökenli Türkler Leh Malakan Dürzi
![Nimet Öner](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/11/20/sairlik-insan-isi.jpg)
Yaşamak Zor Zanaat adlı şiirimde benzer konulara değinmiştim bende.Ama asla bu kadar şairane değildi gerçekten. Aşağıda bu bölüm de şiirin muhatabı her kimse ona gitsin benden...
Sadece bir et parçası değildir yürek
Sevdikçe sevilecek, sevildikçe seveceksin…
Seveceksin insanları her dilden, her dinden, her tenden…
Sarı kırmızı siyah beyaz ne fark eder?
Renge göre sınıflanır mı insanlar?
Damardan akarken kırmızıdır bütün kanlar
Ateş olsan cürümün kadar yer yakarsın
Öldüğün zaman bedenin kadar yerde yatarsın...
biz şiiri nasıl ipliyeceğiz
bayağı zor işmiş bu şairlik
bir de bu kadar günlük işler varken
ekmek parası kömür parası
yani hastalık ve geçim derdi
ektim biçtim koşuşturması
nasıl olacak bu kadar koşuşturmanın içinde
insanın kalemi kaldırmaya takatı mı kalır?
demek önce
bunları yapacak bir insana ihtiyaç var!
durum böyle olunca da mümkün değil
şiirlerimiz de komünizm propagandası
yapabilmemiz
emek savunucusu olamıyacağımıza göre
öyleyse kim ipler bizim şiirleri
zor iş bu şairlik pek bi zor iş Nimet şairim
çok kutluyorum !
Şairlerin, duyarlılık ve dil kullanımı açısından edebiyatın en ayrıcalıklı grubu olduğu gerçeğini şiir ne güzel anlatmış...
Birçok şiir yazan arkadaşımızın (ben de dahilim buna) 'şair' olmaktan imtina etmesi bundan dolayı olsa gerek... Şiirde geçen melekeler neredeyse insanüstü nitelikleri sayar ki dünya edebiyatına mal olmuş, çağına damgasını vurmuş şairler için bile tümünü başardığını söyleyemeyiz...
Sanatçılar, hele şairler... sık sık duygu boşluğunu yaşayan kişilerdir... Hayata farklı pencerelerden bakarken her pencerede kendine eşlik edecek başka bir beyin, başka bir yürek ararlar genellikle... O nedenledir ki biyografileri okuduğumuzda 'en renkli' hayatlar, en güçlü hezeyanları ve gelgitleri yaşayanlar şairlerdir...
Şair, bütün bunları bilerek, olması gerekenleri sıralamış... Gerçek şairin kimlik haritasını çıkarmış...
Kültürler arası ögeleri de sıralayarak şairin çerçevesini kıran, özgürlüğünü duyumsatan bu güçlü kalemi ve şiiri içtenlikle kutlarım...
Daha nicelerine Nimet Hanım... Sevgilerimle....
TÜM YORUMLAR (12)