Buzlanan bu hayatta,
Öldürüyorum ayrılığın bedelini.
Seyrinde güneşin,
Kağıtla kaleme nişan kılarken.
Gelmemiş ardı
Gözlerim gözlerinde çiftleşmesinin,
Tezgah başlarından.
Ondandır
Dudak tiryakisi şairim,
Şişem başucumda,
Tutuklarım güneşi.
Sunayım dellenen kadehde,
Siyah beyaz resimde kalsın.
Ben bin ayrılığı çürütürüm,
Yurgunluğum derin çayların akışında,
Karaca dağın doruğundan bir direniş,
Uslanmaz güneşim.
Olamam sevdasız rüzgarlarım yalar,
Ayrılıktan arda kalanı.
Tazelenir duman şarap kadehinde,
Eski tadı bulamam oynatırken ölümü.
Kayıt Tarihi : 13.4.2006 21:11:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hamza İnce](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/13/sairin-dellenen-kadehi.jpg)
yalnızlık kadehlerde son bulmaz yürek feryatlarını duyuramaz her daim,,
içindekileri dile getiren kağıt kalem sanırım şiirde anltılmak istenen yürek dili yalnızlığa ayrılığa umutsuzluklara çaresiz kalan yüreği,,
Ayrılıktan arda kalanı.
Tazelenir duman şarap kadehinde,
Eski tadı bulamam oynatırken ölümü.
ayrılıkdan arda kalan zaten yaşayan bir ölüdür hayatta şair kaleminize saygılarımla tebrikler,,
saygılar orta anadoludan,,
Mürsel Adıgüzel
TÜM YORUMLAR (3)