Şair, sözü dirilttin nefsi getirdin dize
Hakikati okudun üfledin gönlümüze
Şair, O’ nu haykırdın şiirin toprağında
Fantezi kuranların ok bitti sadağında
Şair, senle dirildik, çıkardın bizi düze
Şeker, bal, şerbet oldun döküldün gönlümüze
Şair, herbir dizeni okudum, okudum da
Söyle, bize ne buldun, şiir denen tılsımda?
Şair, manaya karşı oldu harfler camekân
Aramaktan yoruldu; düşüp bayıldı imkân
Şair, vehmi kıt olan aklını yordu boşa
Sonunda buldum dedi; yakutu vurdu taşa
Şair, silindi çehren pek sevdiğin âlemden,
Birden nasıl el çektin kâğıttan ve kalemden?
Şair, baktın dünyaya, her şey şenlik, düğünlük;
Sen dost oldun toprağa, biz burdayız bugünlük.
Şair, tükür hayatın çirkef yüzüne tükür
Arındık kirden pastan erdik felâha şükür.
Şair, derdim ve derdim, derdim senin derdinse
Bizi burda unutma arada bir gülümse
Şair, ses ver el uzat, uzaktan ve öteden
Bizi de eyle âzâd taş kesilen maddeden
Şair, sırra varıp da ben de dizecek miyim?
Yoksa söyleyemeden, senin tek gidecek miyim?
Şair, ruhun şad olsun nur indi kalbimize
Kelamın şahit olsun, şükrettik Rabb’imize
Şair, taşa vurduğun, her söz hakikat imiş
Hak’tan gayri ne varsa, hepsi mavera imiş
Kayıt Tarihi : 11.7.2005 23:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!