Bir milletin en büyük şansı; şüphesiz, yetiştirdiği büyük adamları, sanatkarları, düşünürleri, ilim ve fikir adamlarıdır. Bir milletin bilim adamı, yazarı, düşünürü ne kadar çoksa, o milletin geleceği o kadar parlak ve aydınlıktır denilebilir.
Biz millet olarak bu bakımdan fazla olmamakla beraber yine de şanslı sayılırız.
İşte bu tür insanlardan biri de sayın Dr. Lütfı Şehsuvaroğlu'dur. Dr. Lütfı Şehsuvaroğlu, insanın kolay kolay yetişmediği, yetiştirilemediği böyle bir dönemde övüncümüz, kıvancımız, gururumuz diyebileceğimiz bir büyük insandır. Son derece derin düşünen, yerli kafayla düşünen, tarihi, milli, insani ve ilmi düşünceyi baş tacı yapıp hakka, hakikate doğru yönelen ve yol alan bir düşünce adamıdır.
Gerek 1975-1985 yıllan arasında yayın dünyasına kazandırdığı Genç Arkadaş, Hasret, Nizam-ı Alem dergileri olsun, gerekse yayınladığı birbirinden kaliteli Kafes, Eylül Seneleri, Avrupa Topluluğu Karşısındaki Türkiye, Su Barışı, Milli Sivil Stratejik Konsept isimli eserlerinde olsun; hep okuyucusuna, insanımıza ve çözüm yollan üretmek isteyen insanlara; olayların ve hadiselerin gerçek nedenlerini, insanlığın ve Türkiye'nin problemlerinden kurtulabilmesi için yapılması gerekenleri, kendi mihverimiz etrafında değişerek gelişebilme şartlarını ve maveradan beslenerek ilerleyebilmenin lüzumunu anlatmıştır.
Sen ona hiç bakmadan geçmişsen oracıktan
Leylek dansa durmuş da bacanın tepesinde
O baharlım laklakını durup dinlememişsen
Şakır şakır bir tren bir gece köprüsünden
Islıkla dalmamışsan gurbet türkülerine
Çok güzel,çok anlamlı olmuş. Ellerinize sağlık.
Münir ÜSKÜDAR
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta