Bugün ufukta bir başkalık var
Belli belirsiz bir kızıllık alır mavisini
Sensizliğimi anlamış mı ne?
Kızıl örtüsünü çekmiş üstüme
Bir başka yakıyor yüreğimi.
bir göç mevsimi daha geldi
aşk şarkıları söylediğimiz anlardan sonra
hasrete alışık değildim, bahtıma ayrılık düştü
buralarda sevda çiçekleri açar mı daha..?
vazgeçtim deme bilirim geçilmez
Sen..
--------------------
Bir sabah kabus görmüşcesine uyansam
Ve seni haykırsam sensizliğe karşı
deniz bir başka durgun bu gece
martılar bir başka susuyor
bende de vurgun yemiş bir aşık edası
zar zor yetişiyorum 10 vapuruna
ve geçiyorum
yalnızlığın vurduğu bir koltuğa...
bir aşk devşir benim için
sevginin koynunda demlenmiş olsun
yalnızlığa dost hasrete yaran olsun
bir aşk devşir benim için
beyaz sayfalarda kuruyan bir gül gibi koksun...
Su gibi akıp gitti çocukluğum
gençliğin asi çığlıklarının gölgesinde
en sevdiğim oyunu oynayamadan çaldı kapıları gençlik,
yalancıktan da olsa bir kez gülemedim
güya mutlu olacaktım hüznün arefesinde
anlayacağınız mutluluğu hiç koyamadık cebimize
aklıma ölü düşünceler takılmış derin derin
anlaşıldı, süsü olacaklar beyaz kefenin
aklım işgaline uğramış gözü kara kelimelerin
sıcak bir talan, kasıp kavurmuş dimağımı serin serin...
demirden bir kafes kurulmuş aklımın içine
Yeni bir dünya kurmaya çabalarken
Dönme ne olur yıllanmış maziler geçitine
Kanatma yaramı elinde dermanı varken
Eskileri kapatalım, gel, el sürme yenisine
haliç sırtlarında bir mezar
üzerinde taze toprak kokusu
mezar taşında belli belirsiz bir yazı
mazinin el yazısına benziyor uzaktan
yakınlaştıkça koyulaşıyor harfleri
gecenin gözleri gibi, ölümün kokusu gibi
usul usul yoğunlaşır akan göz yaşları
kan ağlar bağrımda tulû bulan o eski yara
bir aşk demler, alır eline senli fotoğrafları
hatıraları azad eder kafesinden o eski yara...
bir zamanlar köşe başlarında bekleyişi hatırlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!