firariyim bu gece, kırdım zincirleri
yoldaşım seçtim sevdalıları, bezginleri
akıl erdiremedim bir türlü gönlün işine
kalkıp düştü bir vefasızın peşine...
Bir yanık kokusu peyda olur
Her biten günün ardından
Yanar yüreğim, geriye külü kalır
Her akşam aşkın yanık tadından...
Çiğ damlası gibi aklar yağar saçıma
bir çiğ damlası yalnızlığında
akıyor inan gözyaşlarım
sanki hüzünler filizlendi bağrımda
ağır geliyor kelimeler kaldıramıyor dudaklarım...
burası yalnız bir kentin en sote yeri
püfür püfür esen seher yeline yükledim
bütün terkedilişleri yüreğimi ezen
yükledim ki gelip sana içini döksün
nemli dokunuşları belki yakar seni de gönülden....
gözyaşlarımla beslediğim içimdeki çocuk
bu son umudum gökyüzünde dalgalanan
ve en son çırpınış ellerinde kıvranan
kaybolan bir şehrin en son feneri
ve son gözyaşım senle birbirine karışan...
sana sev demiyorum, sadece bir dönüş
istemiyorum ayrılığı bekle
kalemler kırılmasın hakim bey
vurmasın duruşmaya damgasını
bir sevda uğruna akan göz yaşları
tek celse yetmez ayrılığa
uzat miadını bu aşkın
uzaktan uzağa sevdim seni
inan bir karşılık beklemedim sevgime
belki bir gün seversin ümidiyle
platonik bir sevgiyle sevdim seni...
sevdanın el değmemiş rıhtımlarında
Rüzgarın sesiyle ürperip koyulaşan
sigara dumanlarında burcu burcu hasretin tüter
rüzgarla yoğrulan bir ses gelse uzaklardan
gecenin bağrına alevlenen bir kor düşer
Bir vaveyla kopar gelir rüzgarın ardı sıra
neden döndün ki maziye apansız
perdeler kapandı sanmıştım, vicdansız
deşme yaramı, seni bir daha sevmem imkansız
hatıralarımı hatırasız bıraktın, yetmez mi..?
kaç kere ağladım sevdan uğruna
yokluğunun buhranlı saatleri bunlar
yorgun anların tik takları
ve gecenin sessizliğinde başlayan
bir ayrılığın şarkısı
yüzüstü bıraktığın sevdanın isyanı bu şarkı
ve fırtınalı bir sevdanın son anı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!