Hatırladım seni sanki unutmuş gibi
Parça parça düşüşünü gönlüme
Ah toprak olsaydım şimdi de
Eğer dokunabilseydim kedere elimi yakmadan
Durabilseydim gözde yaş olup akmadan
Ve yaşayabilseydim kalbime takılan prangaları
Olmasaydım bu kadar gönlü mahzun birisi
Yürür müydüm hiç bu kadar yolu
Gökteki yıldızları saymaya kalkar mıydım
İşte yelken almışken beni kedere veren o limandan ardıma baktığımda sevgi ormanlarımın yanışını pişmanlık dağlarımın yıkılışını gördüm, kadere verdim...
Ormanlar oksijen kaynağımdı oysa yalnızca beni zehirlemekteymiş, dağlarsa bütün dünyamdı oysa asıl dünyanın önünde birer engelmiş öğrendim, kadere verdim.
Bu kaçıncı pençe milletin göğsüne çalınan
Ocaklarda ateş sönmez oldu yüreklerde de
Ne zaman biter bu yangın yüreklere salınan
Ben yağmuru severim ıslanmayı da
Ama kurumak varsa
Soğumayı severim üşümeyi de
Sitare, tesadüf mü seni görmem yalnızca
Binlerce yıldızın arasından bir tek seni
Ama sen ışık yılı mesafesinde gamsızca
Takıldım herkesin atladığı dala
Takıldım da düşmedim herkes gibi yere
Ve ne zaman tıkansam
Tadı vardı eskiden sevmenin
Belki çocukluktan gelen
İnsanın içi, baharda ki kuşlara dönerdi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!