Hiç düşünmeden terk etti gitti.
Nereye?
Kim bilir?
Belki bir başka aşk buldu?
Belki ölüme…
Her ne halse,
Bu, sana son mektubum Allahaısmarladık.
Tüm yalnızlıkları, ben kuşandım artık.
Vefasızlar zaten giysilerimdi,
Terkoluşlar aşıma katık.
Bir çığ gibi büyüyor yokluğun, göz bebeklerimde
Aşkınla, gittikçe sonsuzlaşıyor esaretim.
Aşkımız bir gün bitecek gülüm,
İnan bana.
Her güzel şeyin er geç,
Bittiği yerde.
Hiçbir şey ebedi olamıyor evrende…
Aşkımızı ölümsüz sanıyoruz oysa…
Kıstırılmışım
Her yanım ateş
Ve duman
Ve göğsümde kan.
Ölüm korkusu her yanı sarmış
Kıstırılmışım
Her yanım ateş
Ve duman
Ve göğsümde kan.
Ölüm korkusu her yanı sarmış
Hatırlıyorum,
Bir kış günüydü,
Ve tipi vardı.
İlk kez görüyordum seni,
Bakışmıştık uzadıya…
Bir heyecan sarmıştı içimizi
Bir yaz günü, tanıştılar
Konuştular,
Konuştular…
Konu kalmayınca konuşacak
Sustular,
Sustular…
Ölümlerin en iğrenciyle öleceksin KİYOVA,
Ve en rezilcesini yaşayacaksın aşkların.
Gözlerin öyle resimdeki gibi de gülemeyecek.
Ben de yaşam boyu ardından ağlamayacağım KİYOVA.
Bir gün ağzına pıhtılanmış kan tortusu gelecek
Acıyla beni hatırlayacaksın…
Millerce mil ayrılık yanımızda,
Ellerim ellerini arıyor.
Leylaklar bükmüş boyunlarını,
İçlerinde sevgi ve acımasız bir özlem
Kapanır gözkapaklarım sensizliğin üstüne.
Elemlerimde ve uykusuz gecelerimde sen varsın…
İki kişilik yalnızlığımın
Aydınlığısın.
Açılmış yaralarımın üstüne
Tuz biber ekme…
Kesme geleceğimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!