Senin bakışların var,
Ellerin denli sıcak.
Dudakların, gözlerin,
Dişlerin var senin.
Kırmızı, siyah ve beyaz…
Kıpkırmızı,
Bir özlem sarmış ki benliğimi dört yandan,
Mutluluk bölük pörçük avuçlarımda.
Bütünlemek kolay, bütünlemek zor,
Sevgiler eski sevgi değil, aşklar maddesel olmada…
Gelmeyen mutlu günlerin ağırlığı, ezmede benliğimi,
Bir altın çağımız vardı,
Mutluluğun ötesinde…
Ömür boyu süren yaşamımız,
GÖNÜLLERİMİZDE…
Mademki aşk yalan,
Sevme.
Eğer seversen,
Başka birini,
Bana görünme…
Kader dedikleri bu mu?
Bu mu kader dedikleri be?
Kader hep ezildikçe mi,
Süründükçe mi var?
Ne güvenilecek bir dal
Ne umut edilen yarınlar…
Dipsiz köşesinde buldum seni, balıkçı meyhanesinin
En ucuz, kırmızı şarap dudaklarında.
Ve yanında en düşüğü erkeklerin.
Pis, sarhoş, kaba ve sersefil.
Katlanacaksın ona,
Yaşamak!
Yaşamların en yaşanmamışıyla,
Sevmek!
Sevilerin en sevilmemişiyle,
Sevişmek!
Sevgililerin en sevileniyle,
Sen! Nice çılgın gecelerin artığı kadın
O şehvetli gecelerin izleri, hala yüzünde
Öylesi buruk ki, şimdi bakışların
Bulmak olanaksız, o mutsal düşleri artık, gözlerinde…
……………
……….......
Bir tokat gibi çarpar yüzüme,
Güneşin ışıkları.
Ve bir kamçı gibi şaklar yüreğimde,
Yokluğunun karanlığı…
Sevgiler süzülmüş imbiklerinden,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!