Şâir M.Nihat Malkoç'un Bütün Şiirleri Şi ...

Nihat Malkoç
1596

ŞİİR


30

TAKİPÇİ

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ

Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu.Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı.En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı.Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı.Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi.1992 yılında okulu bitirdi.İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı.Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi.Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor.
Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi.Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti.Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı.Burada iki yıl görev yaptı.Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi.Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı.Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti.Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır.
Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı.Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde; Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı.Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı.Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı.Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır.Halen bu birliğin üyesidir.
Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır.İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Tamamını Oku
  • Sevim Erdoğan Tezel
    Sevim Erdoğan Tezel 02.08.2005 - 15:19

    GÖNÜL TOKLUĞU

    Bunca büyük nimeti sana veren Mevlâ’dır
    Bil ki gönül tokluğu,para puldan evlâdır
    .......................
    BİR GÜN

    Azrail’in elinden bade içersin bir gün
    Musallanın üstünden sen de geçersin bir gün
    ......................
    YARIN

    Yarın diye bir gün yok, anın kıymetini bil
    Nerde bir garip görsen gözünün yaşını sil........
    ..............................Saygılar efendim.

    Cevap Yaz
  • Nihat Malkoç
    Nihat Malkoç 02.08.2005 - 14:03

    DÜŞÜMDEKİ SEN

    Yine düşümde dalgalandın dün gece
    Lapa lapa yağdın uykularıma
    Zonklattın beynimi
    Şifreli yolların kavşağında
    Bir nehir gibi aktın rüyalarıma
    Sırılsıklam oldum amansızca
    Şimşek oldun,yaktın yüreğimi
    Durdurdun saatleri zamanın inadına
    Siliverdin pembe sayfalara
    Yazdığımız kadife yazıları
    Üşüttün,buz kestin duygularımı…
    Hatırlattın o titrek dakikaları
    Esirgedin bir katre ab-ı hayatı
    Çok katı yüreklisin sen çok
    Hani altın harflerle yazmıştık
    Aşkımızın hikâyesini…
    Nerde ettiğin bunca vaatler? ...
    Viraneye çevirdin hayatımı
    Nereden çıktı bu zamansız ayrılık?
    Neden gözyaşınla sildin adımı? ...

    M.Nihat MALKOÇ

    Cevap Yaz
  • Nihat Malkoç
    Nihat Malkoç 02.08.2005 - 14:00

    DAĞLARA NİDA! ...

    (Yürek Dostu Kaleli’ye Nazire…)

    Karanlığı boğan nurlu dağlar hey!
    İçimdeki sırrı bilebilmezsin
    Hakk’a yakın,mahcup,arlı dağlar hey!
    Ölmek istesen de ölebilmezsin

    Geçen yolculara bağrını açsan
    Doğan güne inat aydınlık saçsan
    Aşkına karşılık ağular içsen
    Yine ağyara dost kalabilmezsin

    Yukardayım diye kasılıp durma
    Geleceğe dair hayaller kurma
    Sonradan başını taşlara vurma
    İsrafil’e engel olabilmezsin

    İnsanlıktan kaçıp sığındım sana
    Kararsızım bilmem gitsem ne yana
    Nara yandı yürek,köz düştü cana
    Şol bîmara şifa salabilmezsin

    Köroğlu’ya bağrını açan dağlar
    Yüreğinden Resûller çıkan dağlar
    Hakka dönüp batıldan kaçan dağlar
    Dünyadan ukbaya göçebilmezsin

    M.NİHAT MALKOÇ

    Cevap Yaz
  • Nihat Malkoç
    Nihat Malkoç 02.08.2005 - 14:00

    DAĞLAR

    Neden böyle hicrana bürünürsünüz dağlar?
    Zamanın aksine genç görünürsünüz dağlar

    Bu kızıl akşamların taşırsınız yasını
    Sis çökmüş ufuklarda dövünürsünüz dağlar

    Destanlaşan aşkları taşıyıp bağrınızda
    Ferhat’ı gördüm diye övünürsünüz dağlar

    Çobanların kavalı ninni gelirdi size
    Şimdi yalnızlıklarla örünürsünüz dağlar

    Suların gölgesinde,ölüm sessizliğinde
    Hazan gelir,libastan arınırsınız dağlar

    Şimşek çakar,gök gürler,yağmur yağar,sel olur
    Çirkin talihinize yerinirsiniz dağlar

    Söner bütün umutlar,topraklar çoraklaşır
    Hüzünlü kubbenizde barınırsınız dağlar

    Tutkular keder olur,hevesler yanık türkü
    Sürgüne mahkûm gibi sürünürsünüz dağlar

    (21 MART 1990/TRABZON)

    M.NİHAT MALKOÇ

    Cevap Yaz
  • Nihat Malkoç
    Nihat Malkoç 02.08.2005 - 13:59

    ÇANAKKALE GEÇİLMEZ! ..


    O gün kana boyandı Çanakkale Boğazı
    Yeri göğü inletti askerimin avazı

    Dört taraftan saldırdı düşman delicesine
    Şarapneller saplandı Mehmetçiğin göğsüne

    Türk’e karşı kin kustu,beraber oldu cihan
    Damla damla gözyaşı döktü yere asuman

    Allah’ın askerleri melekler yere indi
    Hakk’a kavuşan erler kanatlarına bindi

    Bir lodos fırtınası zaferden haber verdi
    Dengeler değişince arttı kâfirin derdi

    On sekiz Mart’ta sular kan gölüne dönmüştü
    Zâlimin balonları gün doğmadan sönmüştü

    Ertuğrul tabyasından ateş yükseliyordu
    Ceddin iman güneşi aydınlatıyor yurdu

    Seddülbahir’de akan kan gövdeyi götürdü
    Bu çile nöbetleri hem gün,hem gece sürdü

    Conkbayırı’nda yazdı Mustafa Kemal destan
    Coğrafyaya dönüştü damarlardan akan kan

    Izdıraplara mahkûm vatanım ancak güldü
    Düşman bataryaları soğuk suya gömüldü

    Küfür tek bir millettir, ayrı gayrı seçilmez
    Mehmetçik haykırıyor: “Çanakkale Geçilmez”

    İnsanlıktan nasipsiz küstah uğurlar ola!
    Hatırla bu destanı,hatırla da gel yola!

    İnancımız odur ki payidar olmaz zulüm
    Rabbim senin yolunda bize düğündür ölüm

    Taş ve toprak şahittir o muhteşem bozguna
    Çok acı bir ders verdik o salyalı azgına

    Al bayrağın altında gölgelenen askerim!
    Cennet-i Âlâ’sında bekler seni ol Kerim!

    Çanakkale içinde Hilâl,Sâlib’i ezdi
    Türk’ün mücahitleri bir büyük destan yazdı.

    Yuvasından ayrılan artık geri dönmedi
    Onların sâyesinde al bayrağım inmedi

    Ey toprağın bağrına gömülen yiğit erler!
    Döktüğünüz kanlarla ulvîleşti bu yerler

    Ey semaya taht kuran yüce,soylu er oğlu! !
    Duygusallıkta Kerem,yiğitlikte Köroğlu

    Ey asırları aşıp cihana hükmeden Türk!
    Zafer kaderin olsun Rabbine şükreden Türk!

    M.Nihat MALKOÇ

    Cevap Yaz
  • Nihat Malkoç
    Nihat Malkoç 02.08.2005 - 13:55

    CÂNÂN


    Âhuya benziyorsun
    Sıcacık bakışların
    Rüzgârda salınıyor
    O sevimli saçların


    Bülbüle benziyorsun
    Arzda şakıyor sesin
    Kendin yerde olsan da
    Aşkınla kalbimdesin


    Kekliğe benziyorsun
    Uçarsın havalarda
    İncinsen dayanamam
    İnme kal oralarda


    Sincaba benziyorsun
    Hoplayıp zıplıyorsun
    Mutluluğun anlamlı
    Duydum evleniyorsun.

    23 EKİM 1985-TRABZON

    M.NİHAT MALKOÇ

    Cevap Yaz
  • Nihat Malkoç
    Nihat Malkoç 02.08.2005 - 13:51

    CAN YUNUS

    Derdimize derman oldu
    Gönüllere sultan oldu
    Bedenimizde can oldu
    Dost bağında açar Yunus

    Aşka bandı heceleri
    Nurlandırdı geceleri
    Suya yazdı acıları
    Gönle sevgi saçar Yunus

    Ayrık otlarını yoldu
    İçimize ışık doldu
    Hakikat yerini buldu
    Yürekten gül biçer Yunus

    Varlığın sırrına erdi
    Gece gün merhamet derdi
    Haklıya hakkını verdi
    Kavgalardan kaçar Yunus

    Durmaz,çağlar aşk denizi
    Kendine çağırır bizi
    Nurlara gark olmuş yüzü
    Aşk şarabı içer Yunus

    Asırları bir bir aşmış
    Muhabbet sel olup taşmış
    Aşk odunda yanıp pişmiş
    İlden ile göçer Yunus

    Hakk’a dair emelleri
    Sermayesi amelleri
    Rabbim sever kâmilleri
    Dertten yana nâçâr Yunus

    Sevgi tohumları eker
    Zulmün bileğini büker
    Seherde gözyaşı döker
    Kendisinden geçer Yunus

    Irmaklar aşk ile akar
    Güller misk ü amber kokar
    Nefesleri yürek yakar
    Her dem Hakk’ı seçer Yunus

    M.NİHAT MALKOÇ

    Cevap Yaz
  • Nihat Malkoç
    Nihat Malkoç 02.08.2005 - 13:50

    CÂN DEHLİZİ


    Bu nasıl gece sabahı olmayan?
    Kâinatım zindana döndü bir ân
    Ne arayanım olur, ne de soran
    Dertlerle sımsıkı örülmüşüm ben.


    Her gece hayâller suya gömülür
    Sür kendini çıkmaz sokaklara sür
    Bülbülün cânı gül artık ölüdür
    Çileler içinde yoğrulmuşum ben.


    Düşümdeki çölde zambaklar açar
    Pembe hülyalar zihnimden uçar
    Ayrılığa müptelâ nâçârım nâçâr
    Bîçâre sahrâya sürülmüşüm ben.


    Karanlığa ışık arar koşarım
    Yaşamak bu ise ben de yaşarım
    Perişan hâlime bakar şaşarım
    İntizârdan bıkıp yorulmuşum ben.

    01 EKİM 1990-TRABZON

    M.NİHAT MALKOÇ

    Cevap Yaz
  • Nihat Malkoç
    Nihat Malkoç 02.08.2005 - 13:50

    BÜYÜME ÇOCUK! ..

    Sevgi bahçeleri barut kokuyor
    Nefretin saçını yolalım çocuk
    Her gelen dostluğa çomak sokuyor
    Dünyaya muhabbet salalım çocuk! ...

    Câniler ülkeme kurarken pusu
    Ölüm mümin için olur bengisu
    Haram olsun bize gece uykusu
    Mevzilerde bir bir solalım çocuk! ...

    Olmasın cihanda kolunu büken
    Pamuk ellerine batmasın diken
    Henüz açılmamış gonca gül iken
    Yunus sevgisiyle dolalım çocuk! ...

    O temiz elini sürme harama
    Merhem olur musun yürek yarama?
    Hakikati yanlış yerde arama
    Aşkın deryasına dalalım çocuk! ...

    Türk’ün kitabında yazar mı hile?
    Hükmünde adil ol,zalime bile
    Çalışmak panzehir,bal olsun çile
    Gece gündüz hep yol alalım çocuk! ...

    Mefkûre ölümsüz,dünya fânidir
    Çalar kapımızı,ölüm ânidir
    Bu millete kuyu kazan cânidir
    Viran bağlarda gül olalım çocuk! ...

    İnsan bir kez doğar,şerefle yaşar
    Tarihten hız alır,hedefe koşar
    Hissiyat kabarır, yürekler coşar
    Aşkın kapısını çalalım çocuk! ...

    Dünya ne güzeldir çocuk gözüyle
    Büyüler,kandırır,tatlı sözüyle
    Gün gelir görünür çirkef yüzüyle
    Büyüme hep böyle kalalım çocuk! ...

    18 Temmuz 2005/TRABZON

    M.NİHAT MALKOÇ

    Cevap Yaz
  • Nihat Malkoç
    Nihat Malkoç 02.08.2005 - 13:48

    BERCESTE MISRALAR-1


    GÖLGE

    Mânâya yaklaştıkça maddeden kopuyorum
    Bedenimden irkilip gölgemi öpüyorum



    ŞAŞKIN ÖRDEK

    Binalar yükselirken insanlar alçalıyor
    Şaşkın ördek misali ters taraftan dalıyor



    DOST

    Hayatımın filmini geriye sarıyorum
    Mezarlıklar içinde gerçek dost arıyorum



    SIRÇA SARAYLAR

    Mavera ikliminde sırça saraylar kurdum
    Gökyüzünden hilâli tepesine kondurdum



    AZRAİL

    Rabbin güzel adını her dem düşürme dilden
    Dosta kavuşma günü kim korkar Azrail’den! ...


    M.NİHAT MALKOÇ








    BERCESTE MISRALAR-2


    CENDERE

    Ruhunu ezip büzüp koymuşlar cendereye
    Ey kâinatın özü bu gidişin nereye?



    HAKK’A VUSLAT

    Bembeyaz gelinlikle vuslata ramak kaldı
    Dostlar ayrıldı bir bir,bize yalnız Hakk kaldı.



    KİLİT

    Ruhunun kilidini kır ki pasını döksün
    Hissiyat kanatlansın,beklenen şafak söksün.



    SESSİZ KALABALIKLAR

    Neden telâştasınız,sessiz kalabalıklar? ...
    Unutmak çare değil,ölüm sizi de yoklar! ...



    ŞEHİR

    Çılgın kalabalıklar beynime sıkar zehir
    Dağlara çıkacağım,boğuyor beni şehir


    M.NİHAT MALKOÇ






    BERCESTE MISRALAR-3


    SON NEFES

    Ağzımı bağlasalar haktan dem vurur sesim
    Allah Allah diyerek tükensin son nefesim



    SONSUZLUĞUN SULTANI

    Hakikati bulmada akıl gönüle muhtaç
    Sonsuzluğun sultanı bize aguşunu aç



    BEŞER

    Gönlümün bozkırları gül suyunla yeşersin
    Büyük görme kendini neticede beşersin



    SEN

    Sensiz hayat nasıldı? ...Hiç düşünemiyorum
    Hissiyat alev ateş,yoruma muhtaç yorum



    LÂĞIM FARELERİ

    Onca lâğım faresi kemiriyor ruhumu
    Süsleyip sunduğunuz ideal hayat bu mu? ..


    M.NİHAT MALKOÇ







    BERCESTE MISRALAR-4


    PERDE

    Son nefes tükenince kapanıverir perde
    Dualar sağnak sağnak kabre iner seherde…



    DAVET

    Maveradan duyulur sılaya davet sesi
    Söndürür ateşimi servilerin gölgesi



    RUHUN MATEMİ

    İçime akıtırım gözlerimin nemini
    Sonsuzluğa bıraktım ruhumun matemini



    SERMAYE

    Asıl sermaye sevgi,sözleri banın aşka
    Ömrü nurla yoğurun,hayat olsun bambaşka



    VAHA

    Dünya mümine çöldür,ahiret kutlu vaha
    Bayram eder ruhumuz kavuşunca Allah’a! ...


    M.NİHAT MALKOÇ






    BERCESTE MISRALAR-5


    BEBEK

    Boşluğun ortasında ruh kanatsız kelebek
    Sözünde duramazsan boşuna doğma bebek



    ALNIMDAKİ ÇİZGİLER

    Güneşin göbeğinde üşüyor avuçlarım
    Alnımda çizgi çizgi işlediğim suçlarım



    EN GÜZEL ŞİİRLER

    Sözü sığaya çekip sükûtla paklıyorum
    En güzel şiirleri içimde saklıyorum



    TİTRE! ...

    Garbın âfâkı puslu, kıbledir mübarek yön
    Mâziden al gücünü,titre ve kendine dön! ...



    FİKİR FAHİŞESİ

    Fikir fahişeliği başlıyor beyinlerde
    Minberde vaaz eder,hahamdır ayinlerde


    M.NİHAT MALKOÇ






    BERCESTE MISRALAR-6


    MUHAYYİLE

    Bu kurşundan sıkleti taşımaz muhayyilem
    Günahıma kefaret,haysiyetimdir çilem



    AKIL

    Bil ki mikro âlemde akıl bedene yüktür
    Dindir ruh sancısını de ki “Allah büyüktür”



    EVRİM

    Evrim koca bir yalan,gece gündüz “Hakk” derim
    Hakk’a delil istersen git aynaya bak derim



    NEFS

    Yürek denizlerinin durulmuyor suları
    Kör şeytanın elinde nefs atının yuları



    BERAT

    Hakikatle savaşmak! ...Bu mudur sanatınız?
    Rûz-i mahşerde soldan verilir beratınız

    M.NİHAT MALKOÇ





    BERCESTE MISRALAR-7


    AHLÂK-SIZ

    Kanunlar ahlâksızı getiremez hizaya
    Kovarsın vilâyetten döner gelir kazaya



    SAADET

    Derdim saadetimdir,bal eyledim çileyi
    Ömür sayfalarımdan siliverdim hileyi



    SANCI

    Zordur fikir sancısı,ateşi ruhu sarar
    İçi karanlık olan güneşte kusur arar



    GÖNÜL TOKLUĞU

    Bunca büyük nimeti sana veren Mevlâ’dır
    Bil ki gönül tokluğu,para puldan evlâdır



    SIR

    Kadının sakladığı en büyük sır yaşıdır
    Kocaya çetin ceviz,ana sabır taşıdır


    M.NİHAT MALKOÇ




    BERCESTE MISRALAR-8


    AYET

    Doksan dokuz ismine gök ayet,yaprak ayet
    Nasip eyle Allah’ım kalbimize hidayet! ...



    ASİLER

    Alır mı ateşimi soğuk kabir taşları
    Asilerin berzahta öne eğik başları



    MANEVİYAT

    İnsanoğlu gücünü maneviyattan alır
    Sevgi çıksa sineden hayvanî yönü kalır



    HAYIR

    Sağ elin verdiğini bilmeyecek sol elin
    Ya sus sonsuza kadar ya hak söylesin dilin



    FELEK

    Fırsatı kaza eder,feleğe kahpe dersin
    Başın pamuk tarlası bin çeşit herze yersin


    M.NİHAT MALKOÇ





    BERCESTE MISRALAR-9


    KUSUR

    Nurdan yaratılmadık,olmaz kusursuz beşer
    Hata yapmayım diye her dem hataya düşer



    BALÇIK

    Balçıktan yaratıldık,çamurlaşabiliriz
    Çilelerle pişmezsek hamurlaşabiliriz.



    ŞÂİRLER ÇEŞMESİ

    Şâirler çeşmesinin kurudu olukları
    Söz pınarı akmıyor,kesildi solukları



    MÜSLÜMAN-TÜRK

    Yegâne iftiharım Müslüman-Türk doğmaktır
    Mum misali eriyip karanlığı boğmaktır



    GÜNEŞ

    Güneş olduğu yerde zulmet nura dokunmaz
    Ateş böceklerinin esamisi okunmaz


    M.NİHAT MALKOÇ






    BERCESTE MISRALAR-10


    ŞEYTANIN EVİ

    Dünyanın saltanatı saman alevi gibi
    Hakk’ı anmayan yürek şeytanın evi gibi



    MİMSİZ MEDENİYET

    Tarihî mirasımız yedi ceddine yeter
    Mimsiz medeniyetler taundan daha beter



    BİR GÜN

    Azrail’in elinden bade içersin bir gün
    Musallanın üstünden sen de geçersin bir gün



    HAYAT

    Lütfun başımın tacı, kahrın da hoş Allah’ım
    Uğrunda yaşanmayan hayat bomboş Allah’ım



    UYANMAK

    Kabrine akıtırsın gözlerinin yaşını
    Uyanırsın perdeye değdirince başını


    M.NİHAT MALKOÇ




    BERCESTE MISRALAR-11


    VEFA

    Babanın mirasıyla sürerler her gün sefa
    Bozacıda bulursun bizde arama vefa



    YARIN

    Yarın diye bir gün yok, anın kıymetini bil
    Nerde bir garip görsen gözünün yaşını sil



    ZELZELE

    Ev secdeye giderken gökleri tutar âhı
    Yer sarsılmadan evvel hatırlamaz Allah’ı…



    KAVURMA

    Zekâttan anladığı malı mülkü savurma
    Kurban onun gözünde bir senelik kavurma….



    DÜŞMEK

    Yüksekte olmayanlar korkmaz yere düşmekten
    Kalp zikirle can bulur, kararır gülüşmekten


    M.NİHAT MALKOÇ





    BERCESTE MISRALAR-12


    KAYIP NESİL

    Avrupa’yı yurt bilir, ne din ne iman tanır
    Konuşamaz Türkçe’yi, Türklüğünden utanır


    KATRAN

    Vicdanlar seçilmiyor, katran karası gibi
    Memleketin ahvali yürek yarası gibi


    HASRET

    Hakikati görecek bir çift göze hasretiz
    Tarihin süzgecinden geçmiş öze hasretiz


    GÜLMEK

    Dünya intihan yeri, sefaya gelmedik biz
    Ağlayanla ağladık, gülenle gülmedik biz


    TARİH

    Bülbüller susturulmuş, damda baykuş ötüyor
    Bin yıllık Türk tarihi gözlerimde tütüyor


    M.NİHAT MALKOÇ

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 20 tane yorum bulunmakta