bir yanı belirgin bir karanlık resim varlığın
inanabildiğim kadar yalan bildiğim
üzerinden yıllar geçen bir roman
bir uzak çiçek kokusu bulamadığım
derin derin saran bir zehir işledikçe ölüme yalvartan
Ağıtlar,
Gözyaşları,
Pişmanlıklar…
Hep geleceğe tutunan gözler,
Hep yalan söyleyen dudaklar
Hep bir ses bekleyen kulaklar
Orta çağın güneşe bakan tarafında atlılar koşuyordu
Doğunun dik yamaçlı dağlarında inançla yürekler bileniyordu.
Varlığın derin manalarına bir ad ekleniyor
Güneşe bir yansıma vaad ediliyordu,
Yer yüzünün aradığı umudu sunacak bir hükümranlık.
Bıkıp usanmadan doğaya sadık bir neslin çocukları,
Yıllar sonra çıkıp gelmiştin karşıma
Susuyordun, konuşmamı bekledin.
Ne yüzüne bakacak ne bir tek kelime sarf edecek gücüm yoktu.
Yorgundum, bedenim taşıyamıyordu yaşamak yükünü
Ruhum solmuştu, peşinde koşmaktan
Yıllar sonra çıkıp gelmiştin karşıma
İsteklerim vardı.
Öylesine derin öylesine içten aşklarım vardı.
Yaşamak için hiçbir zincir tanımayan inançlarım vardı.
Tüm evrene göğüs germek için düşlerim vardı.
Yaşam savaşında ölesiye savaşırken sevdiklerim için
Gelme artık yeter
Yazık etme kendine
Sahte gülüşlerine ihtiyacım yok
Gelme artık yeter
Boşa uğraşma
İki de bir görünüp görünüp kaybolmalarına ihtiyacım yok
Hoşça kal demeyeceğim sana
Artık veda etmeyeceğim
Sende bilirsin kaç sefer döndüm sözümden
Kaç sefer geri geldim senin için
Nasıl katlanıp kaldım sana
söylenemeyen bir iki küçük sözçük
aklın derinliklerinde, sonsuza sürükleyen bir denkleme dönüştü
bir acı kahır ve dönüp yok olma isteği tüm beyninde çınlayan bir zil oldu.
çalmayan telefonlara gelmeyen mektuplara
ve kırılamayan zincirlere
bir iki küçük sözcük söylenemeyen, dudaklarda sıkışıp kalan
Sana yazmasam sayfalar, sayfalar dolusu acılar
Kim anlar
Kim anlar
Ya şu duvarlar
Her santimi yalnızlık ve sefillik kokar
Anadolu
Karşımda susup durmasan
Sevdamıza bir iki kelime eklesen
Çok mu haksızım
Uğrunda bin yıl devirdim
Kanlar verdim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!