Sen ne kadar iyi bir şair olduğumu bilen tek insandın!
Bu yüzden, sakın ölme, dedim sana!
Ölme sakın görmeden kitaplarımızın basıldığını,
basılan kitaplarımızın toplanıp yakıldığını…
İnan, bir gün basılacak kitaplarımız, dedim…
Basılan kitaplarımız ilk günden toplatılıp yakılacak!
Yanan kitaplarımızın ateşinde bileyip kırık kılıçlarımızı,
savaş boyası diye süreceğiz küllerini yüzlerimize!
Ve çıkacağız dedim yine İstanbul’un karşısına!
Dört yanını şiirle kuşatıp
yeniden feth edeceğiz bu eski Bizans yosmasını!
Varsın karadan yürüsün ihanetler dedim,
varsın kurusun deniz, kurusun Boğaz,
biz seninle gökyüzüne yeni bir ülke kuracağız!
Şiirlerimde şaheserler yarattığıma inanan tek insandın!
Bu yüzden sakın ölme dedim sana!
Öpüştürme sakın damarlarımdaki alyuvarları eroinle,
sakın tanıştırma gecelerimi beyaz zehirle!
Eroin; kimyanın simyaya kafa tuttuğu loş laboratuarlarda doğdu!
Eroin; daha doğar doğmaz zehirlerin padişahlık tahtına oturdu!
Ve şimdi ben tek veliaht’ıyım bu padişahlığın;
sakın, sakın ha beni karanlık zindanlarda boğdurma, dedim sana!
O kadar çok şey vardı ki daha sana anlatacağım,
bu yüzden sakın dedim sana, sakın ölme!
Sakın manşet olmasın adın
ucuz gazetelerin üçüncü sayfa haberlerine!
Beni anlayabilecek belki de tek insandın!
Bu yüzden, işte sırf bu yüzden, sakın dedim sana, sakın ölme!
Tutunduğum her dal gibi sen de kırılıp
titreyen avuçlarıma düşme!
Kayıt Tarihi : 7.2.2015 13:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)