Gemi direkleri dikilmiş duruyor
Sanki Yaradana yalvarır gibi
Hangi limanda kaldı kim bilir
Ahşaptan yürekleri
Kimi yalnızlığa itilmiş, kimisi çok neşeli
Kaç gün oldu bu limanda
Hayat tuzlu bir ping-pong maçı
Yaşananlar, ömürden gidenler ping-pong topu
Hayat servise başlar, başlatır oyunu
Bir acı an olur...ping...
Derken bir mutluluk, bir sevinç anı...pong...
Karşılayan skorda üstün
Bir körfeze sığındım
Yarı deli yarı akıllı
Bir körfeze sığındım
Aklım karmakarışık
Bir körfeze sığındım
Yalnız ve kanadı kırık
Titrek titrek elleriyle çiziyordu resimleri
Belki yaşadıklarıydı tuvaline yansıyan
Acılar, sevinçler, heyecanlar, hüsranlar birer renkti tuvalinde
Ne kadar anlatabilirdi ki o ömrü insanlara
İçindeki fırtınalar, durulmalar ve çılgın bir karmaşa
Hala çözemediği, netleştiremediği
Karanlıktaki bir şemsiye gibi
Amaçsız ve etkisiz
Taştan bir duvar gibi
Yüreksiz ve sevgisiz
Dikenli bir kaktüs gibi
Yalnız ve ilgisiz
Bir adem geldi geçti
Hayatı yarım kalan
Bir buruk, bir neşeli
Çevresine ışık saçan
Sevinçleri paylaştı
Hüznü ise hep sırdı
Bitez'in ışıkları vuruyor denize
Allı, morlu, yeşilli, sarılı
Müzikler karışmış birbirine
Duygularım gibi alaca bulaca
Yeşiller bahara gebe
İçinde binbir umut tomurcukları
Bodrum'un mavi şafaklarında
Beyaza vurgun, beyaza sevdalı herbiri
Kimbilir ne zaman başladı bu sevda
Kaç zamandır kök saldılar
Herbiri ayrı kuytuya
Kimi utangaç, masum bir pembe
Bir top pembe
Düşlerim gibi
Bir top beyaz
Umutlarım gibi
Bir top sarı
Tattığım hüsranlar gibi
Bir ben, bir yalnızlığım beraberken
Hiç yazılmamış, hiç duyulmamış
Bir şarkı söylüyorum içimden
Sarhoş bedenim sağa sola yalpalarken
Ne hayatlar geçip gidiyor şu köhne caddeden
Duvardaki eski saat geceyi vuruyorken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!