Bazı sözcükler vardır ki yaşam içinde ne zaman karşıma çıksa hep bir tarafından ya kulağımı kemirir yada gözüme iğneler batırır. Beynimin hoşgörülü sınır kapılarından içeri giriş için vize alamadığı ve hiçbir zaman da alamayacağı ama ısrarla o kapılara omuz vurmaya devam ettiği için de küçük çaplı fakat kronik çatışmaların vazgeçilmez nedenidir.
Burada eleştiri notlarıma konu olan anarşist ve sürekli sınırlarımı zorlamakta ısrarcı sözcük: Şaire
Arapça kökenli şair sözcüğünün paralelinde kullanılan ve kökünü yadsıyamayacağı için gene Arapça olmaya devam edecek olan bu sözcüğün karşılığı (ısrarla kullanıcıları bilecektir) Türk Dil Kurumunda; kadın şair olarak karşılık bulmuş. Oysa aynı TDK sözlüğünde şair kelimesinin karşılığı için bakın ne diyor:
‘isim’ şiir söyleyen ve yazan kimse, ‘sıfat’ hayal gücü geniş olan, duyarlı, duygulu kimse.
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,