zamanında yetişemedim
karanlıklara kaptırdım aşkları
paptyalar solgun
kimseye dert yanamam
kurumuş gülerim bahçemde, havada yağmur var
kötü;
ölüm ağacından bir meyve.
aşktan biraz daha tatlı.
hiçlik arasına sıkışıp kalmaktan
daha az şaşırtıcı.
belkide kendi kaderine karar verememekten
ve kılıç çıktıksa kınından
kan akaçak toprağa bir duman tütecek
ölünün yarasınkan kanlı toprağa
bir toplumdur ki köle
bir savaş alanı meydanlar
ince ışıklar etrafında dans ederken
kuçuk gulunç yaratıklar gibi
ufak deli ve yüzsüz arkadaşlıklar
ben onların kayboluşunu diliyorum
çünkü biliyorum
kaybolmadan ruh bedeni bulmaz
benıde oldurseler saklasalrda vucudumu ibret olsun diye
alınacak tek ders vardır belkıde curumuş etimden cennet yok
olsada bu, bu koakan vucudum curuyen etımle
olmayan ruhum ve bıten umudumla benı içeri alamazlar
dunyayı gözlerinde biriktiren ne
bu bakışları kazıtan beynime
yuz binlerce acı görmiüş bir şeytan gibi
sanki cehenemden ateşi caldın ve tanrılardan getirdim dediğin ilk gun ki gibi
cokmu acı gördün orada
yada yeptıklarının bir iç hesaplaşmasımı
dünya zamanın dışına donuyor,dunya zamanın içinde değil
kontrol et beni,koru beni
bır sılah al ve vur benı
bak yuzum zamanla erozyona uğruyor
kucağına al ve uzaklara taşı beni
notalara basıp yukselıyorum buradan
ruhum bedenimi zehirliyor yavaş yavaş
özgürlüğüne kavuşmak için
bir yandan tatlı bir ağıt yakıyor
yaşadığım bu hayat için
tiksinıp duran bu azap
ay ışığı arındıramaz ruhumuzu
jupiterın kirli naletınden
ve nefretin tükürdüğü bu yaşamda
öldü hepsi öldü birer romantik aşık gibi
yanıyor ellerin yanıyor dumanı ile
ve bu lanetli çığlık terk ediyor pencerden
kapanan odayı
yanıyor ellerin yaniyor dokundukları ile
terk ediyor kalbini
henüz kapanmamış bir yaradan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!