Saltanat kayığından iner gibi sahile
Dalgaların saydam kolları üzerinde uyandım
Ve meleklerin selamı fısıldandı; kulaklarıma
Hoş bir mahmurla kalktım; yatağımdan
Serin suları çarptım; yüzüme
Parmak uçlarım basıyordu; sadece yere
Beni, benden içeri gösteriyordu; aynam
Yeşil dokusu sarmalında gözlerim
Rüzgârı okşamıştı; yüzümü, iki metrelik balkonumun
Şehir ışıkları raks ediyordu; göz kırparcasına
Sarı noktacıklar, işgal etmişti gecenin siyah zeminini
Ve Uludağ'dan bir nur yuvarlandı çığ gibi büyüyerek
Ne ayrıcalıklı bir sahur gecesi bu böyle
Davulun sesi uzaktan hoş geliyor
Nameler kazınmış duvarlara
Hangisini çağırsan koşup geliyor
Semadan bereketle indirilmiş sofra
Melekler donatmış gibi görünüyor
Kevser havuzunun kokusunu andırıyor
Buharı ruhumla özdeş çay kokusu
Ahengi bozulsun istemiyorum, gecenin
Sabah ezanları okunuyor saba makamında
Namaz vakti şimdi, kucaklaşmak gerek rab ile
Seccadem bir havuz, gömülüyorum derinlere
Ne gecenin karanlığı ilgilendiriyor beni
Ne de saltanat kayığıyla indiğim sahil
Uzun bir yol şimdi seccademin basamakları
Hadi takılın peşime hepiniz, takip edin ardımdan
İsmet Can
Kayıt Tarihi : 7.4.2022 00:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!