Sahte Güzel Şiiri - Mehmet Cıngır

Mehmet Cıngır
1303

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Sahte Güzel

Süslüsün,göz alıcısın;
Fakat serap gibi aldatıcısın...
Bunca kişi yana yakla seni ararken
Kucak açabileceğin bunca sevgili varken;
Diyorsun ki bana "ille de sen"
Ama neden?

Gelip aklımın ortasına oturdun,
Uzun kollarını kalbime uzattın,
Sahte kokunu bana koklattın,
Ben güzel şeyler düşünmek istiyorum
Dedikçe sen:"Güzel benim."dedin...
Acımdan gençliğimi yedin!

Sen kaçtın,ben yıllarca kovaladım,
Takıp takıştırıp geçtin karşıma;
Ben "acaba gerçek mi? "diye
Gözlerimi ovaladım.
Karlı dağlara götürdün beni,
Kar suyu biriktirdim gözlerimde!
Ağlayınca karlı sular aktı gözümden!

Hayatı gösterdin bana toz pembe,bahar...
Gezdirdin beni yasak yollarda,
Kırk parçaya ayırdın ruhumu;
Her parçam asılı kaldı dallarda...
Seninle çıktığımız yolun sonu fırtına,kar...
Yoksa! Yoksa şeytanla dostluğun mu var?

Aldım karşıma kendimi,konuştum kendimle,
Karar aldım yola çıkmamaya seninle..
Nerde sana âşık olup olup peşinden gidenler?
Nerde Nemrutlar...Firavunlar...krallar...hakanlar? ..
Dağlar kadar define döksen yoluma
Almam artık seni bir daha koluma.

Deli derviş gibi etrafında dört dönener,
Sana kavuşmayı tek amaç edinenler,
Nerdeler karşında elpençe divan duranlar?
Ölümsüzlük sofrasına bağdaş kurup oturanlar...
Nice pervane senin ateşinde yandı güzel,
Nice âşık seni gerçek sandı güzel!

Allanıp pullanıp geçme karşıma,vaktim yok aşka,
Bir dilim ekmek için peşinden koşanlar başka.
Hiçbir şey düşünmeyip arkandan deli tay gibi koşanlar
Var ya, işte onlardır onursuzlar...Onurunu satanlar...
Sana kavuşmayı tek amaç bilenler,
Suç işledi senin uğruna geleceğini silenler...

Koştular peşinden,kandan ırmakları geçtiler,
Çok susadılar; fakat su yerine kan içtiler.
Aslında senin güzelliğin bir kuyruklu yalan,
Çiçekler ezildi ayaklar altında,ufuklar duman...
Mıknatıs gibi âşıkları kendine çeken debdebeli kadın,
Beddualarla,acılarla anılır bundan böyle adın.

Dehşete düştü sular görünce kan izlerini,
Kapattı avuçlarıyla dağlar,taşlar yüzlerini...
Ağırdı kokuları,taşımak istemedi rüzgâr.
Utançlarından bulutların ardına gizlendi yıldızlar...
Sana gönül verenlere gülümseyince kabir,
Kendini yüce sananlarda ne azamet kaldı ne de kibir.

Birçok âşık senin bağrını sevdaya vatan bilir,
Görünce sendeki vefasızlığı titrer kalbi,irkilir.
Dolanırken âşığın eli senin ince belinde,
Kaybolur ansızın bir meleğin elinde.
Seni gerçek sevgili sananlar bir gün uyanır,
Herkes kendi gerçek rengine boyanır.

Ey sahte güzel,bırak artık elimi,kolumu!
Bundan böyle ayırıyorum seninle yolumu.
Sırça saraylarda yaşayanlar şimdi nerdeler?
Anladım paketleyip postaladığın yerdeler.

Öyle bir yol bulum ki,gül kokulu...
Sonunda ne kar ne tipi ne de rüzgâr...
Altından ırmaklar akan cennetler var!

.

Mehmet Cıngır
Kayıt Tarihi : 28.1.2015 12:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Cıngır