Gözlerin, kayıp bir şehri haykırıyor,
Geçmişin kalıntılarını,
Saklamış ertelediği düşleri!
Bir tutam bahar çiçeği,
Coşkun bir şelale,
Ürkek ceylan yavrusu,
Yada dere kenarı sessizliği…
Bitmeyen bir döngü,
Bin yıllık sevda gözlerin.
Bulutun denize,
Toprağın suya hasreti.
Şehri İstanbul’un Fatih’e,
Sabahın Ezanı Muhammed’e,
Doğumun ölüme,
Ölümün doğuma hasreti.
Ferhat’ın,
Kays’ı mecnun eden Leyla’nın hasreti…
********
İki damla yaş olup akacakken sonsuza,
Soyut bir sevdada kayboldu saatin ibresi.
Yelkovanım gözlerinin tarifsiz derinliğinde,
Akrep en siyahına hapsoldu.
Yok tarihi sevdamın,
Tamamlanamamış ne varsa yaşlandı!
Tarifi yok,
Yok senden ötesi.
Düştü düşecekken denize,
Karanlığını kıskanıp engellediysem kendimi.
Sonu, vara değişmişken,
Ebediyete hissedeceksem seni.
Dâr-ı fenaya gölgelik olmuşsan,
Bense geçmişsem dünyamdan,
Yağma göğüme,
Yağma, serinliğin har olur gönlüme…
14.02.2009 06-30
Dâr-ı fena: Dünya, sahne prova yeri (şiirde dünyalık, geçici tadlar amaçlı
kullanıldı)
Har: Arapça'da sıcak, kızgın, yakıcı, Farsça'da diken, Osmanlıca'da yarmak anlamına gelen sözcük.
Kayıt Tarihi : 14.2.2009 07:06:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Uzaklarda bir şehir sessizce kalktı yatağından.
Uyandırdı arşı alemi
Saba makamındaydı.erdi göğüme,
Gün doğumları yaşadı yalnızlığım.
Selam, sevgi ve saygıyla
Seyfeddin Karahocagil
bir işlev verilmiş ne güzel..bana da..
güzel şiirinizin esiniyle..baki selam ve muhabbetler
Karanlığını kıskanıp engellediysem kendimi.
Sonu, vara değişmişken,
Ebediyete hissedeceksem seni.
Dâr-ı fenaya gölgelik olmuşsan,
Bense geçmişsem dünyamdan,
Yağma göğüme,
Yağma, serinliğin har olur gönlüme…
esenlikler dilerim............
TÜM YORUMLAR (68)