1982 Kayseri doğumluyum.
Sosyal Bilgiler öğretmeniyim. Şu an Aksaray'da görev yapıyorum.
Bir bakış katresiyle vurduğun hülyalarım sensiz şimdi.
Anlamsız gelgitlere katlanmak bu kadar mı zor?
Bir gül bakışına hasretim ya şimdi,
Vuslat tecelli eder mi çatlayan gönlüme.
İmkansızı olur kılmak bu kadar mı zor?
Sevgi susmaktır konuşacağın yerde,
Ve can adamaktır Canan seçtiğine.
Bir insan gözüne bin tasvirle bağlanmak,
Bir gamzede yüz kere boğulmaktır sevgi.
Yokluğunda mor menekşeler topladım saçlarından.
Ve kömür karası gözlerini biriktirdim yalnızlığından.
Adağımdı yüreğim, içimden atamadığım sensiz karanlıklara;
Adadım ve dağıttım parçalarını, sensiz bile kalamayanlara.
Kızıla çalmada gökyüzü,
Ve geceye besmelede gün.
Hasretle yanan gönlümü,
Kanlara bulamakta her gün.
Canana susamada bu can,
Dört duvar arasında artık keder
Vurdum umutsuzluğun sehpasına
Hasrete alıştı bu yorgun beden
Son verdim hep gidenlerin yasına
Gülmelere alıştırdım yüzümü
Duy sesimi
Sessiz çığlığımı duy.
Duy ki çatlasın yüreğin
Ebedi gülşenimdeki tek gül sen değilsin artık
Tek sana gülmüyor haritaya çevirdiğin yüzüm
Yokum işte, sevin şimdi.
Vurdu yüzüme ziyası kamerin
Rüzgar huzuru usulca boğuyor
Şu karşıda duran puslu fenerin
Kör ışığı bedenimi boğuyor
Kanlı bir hançer saplı yüreğimde
Ateşten gömleği giyerken beden,
Vuslat, ayrılık rüzgarına yenik düştü.
Bir can parçası mıydı ki giden?
Yaralı gönlüme figan düştü.
Gitme demeye varmadı dilim,
Yine dört duvar arasında boğulmaktasın
Akrebi durmuş masadaki saatin
Cevaplanmamış binlerce soru var kafanda
Bilmem hangi hüsrana yol almaktasın.
İçin geçmiş oturuyorsun köşede
Bir yanda sahipsiz dakikalar
Bir yanda dindiremediğin gönül kırpıntıları
Bu sen misin?
Niçin bekliyorsun hala?
Bırak! Yanan gemileri onarma, dön sırtını denize
Bırak! Yansın yanacağı kadar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!