Ben;
Hasta olduğumda,
Canım sıkıldığında
Yağmuru dinlerim
İki pencerem ardından.
Düzene dizdim bir şiir
İşlemekteyim
Halı gibi, kilim gibi
Dokumaktayım desen desen
Dokurum, dokurum da
Bir imge ister şiir, desene uyacak
Yağmur,
Yağar da üstüme üstüme
Dolu dolu olur
Düşer başıma
İnadına tutarım
Beni bu yarım geceler üzer
Gece vurgununda kıvranır kollarım
Kayar gider gözümde yıldızlar
Yıldız mı?
Vurgun mu bunlar?
Oynaşacağı yerde,
Omuzlarıma çöktü
Hasretin ağır yükü
Yollar geçit vermez
Yasaklar gizli mayın
Başımda yalnızlığın ağrısı
Yüreğimde,
Sezgilerin hikayesine yazılmış
Bir kitabı okurken,
Gözlerim yumuluverdi uykudan
Kendimden geçip gitmişim
Uyku ile bakmak arası bir anda
Yüzümü bir serinlik,
Yüreğim dolu dolu yalnızlıkla,
Hasret yığın yığın kucağımda
Gözlerimde,
Yıldızları alacak kadar boşluk var.
İçim daralmakta
Yüzümü Döndüm İstanbul’a
Açtım kollarımı gökyüzüne
Deniz gönderdi,
Rüzgar getirdi seni bana
Tuttum,
İçtim gözlerinden.
Hayata kök salıp
Çiçek açmışsan güneşe
Başlamıştır zamanda yolculuk
Hayat bir çiçekse,
Tik tak oynarken saatin kolları
Yol alır gidersin yapraklarında
En çok,
Gözlerine baktığım zaman
Şarj olursun içime
Bilmiyorum,
Kaç volt oldun,
Kaç amper büyüdün avuçlarımda.
Kendine göre naif ve yüreğinden kopup gelen sözleri dizeler.
Dizelerini serbest tarzda yazan ve sadelikten uzaklaşmayan üstadımızı kutluyorum