Güç yetmez ki gerçeğe bir ölü olacağız
Elbiseler dolaba anılar kalkar rafa
Bu güzelim yerlerden bir gün kaybolacağız
Endişe korku özlem çığlık dolar etrafa
Doğan güneşler batar siyah giyer umutlar
Işıl ışıldı gözlerin
Tertemiz bir yüzün vardı
Utancımdan bakamazdım
Sana herkes hayranlık duyardı
Güzel kız nasıl ölebilirsin sen
Gurbete düştü yolum
Öğrendim hasret seni
Bağlandı elim kolum
Ah zalim yaktın beni.
Gönülde vardır hüzün
Beni benden gafil aldı
Yıkılası gurbet eller
Aklım fikrim yârda kaldı
Yıkılası gurbet eller.
Ne günleri çok güzeldir
Anamı da unutturdu
Şefkatiyle yemeğiyle
Babamı da unutturdu
Yüreğiyle emeğiyle
Üzerime titrer öyle
Süzülüyor gözlerden yaş
Boynum beni eğdiğinde
Ve umutla konuyor baş
Secdelere değdiğinde.
Uzaklara bakmak düştü
Lüks arabanızla geçersiniz kibirle
Gösterişi çok seversiniz
Anlamazsınız yoksulların çilesini derdini
Alaycı alaycı bakar gözleriniz
Ne de olsa zenginsiniz paranız var
Bir hafta geçti üzerinden
Bir hafta önce birlikte oturduk
Nihal Atsız'dan Arif Nihat Asya'dan
Ateşli şiirler okuduk durduk
Ülkenin bitmez dertleri sorunları
Bana söylemedi annemle babam
Sormadım dünyanın ne olduğunu
Yaşamaktı sessiz sedasız çabam
Anlamadım vaktin tez dolduğunu.
Ömrüm yürekliydi tüm savaşlara
Yavaş yavaş sararmış benzi
Gözlerine perde inmiş yavaş yavaş
Yemeği yavaş yavaş yemesinden belli
Yüzü soluk bir resim
Yavaş yavaş hareketleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!