-Yüreğim alemler gibi başka alemlere betimlemeler uzatır. Göz bebeklerinde okunur senden arta kalanlar.
-Maddeden sıyrılıp manaya akışımı anlatır gözlerim.Sözlerimden sonra başlar metafiziğin kıyısı. Sonsuzluğum onsuzluğun soyut imgelerinde yansır.
-Beni arar ben.
Netliğimi ruhunda görürsün... Cananlığını canında görürsün...
Ben’den öte, özden öte, gözden öte,sen’den öte, ötelerden öte anlatılmaz ancak yaşanırlığın görülmüşlüğü akar.
…: özünü ütülemek ister misin güzel niyetler sisteminde.Her tavır bilişim sistemi gibi kendi algılarıyla akar.
Nefsin çağlayanları akar dev kazanlarımıza. Devinim bizden sonra uyanır.Biz oyoksak, dev kazanlarımızda kazan kaldıran eylemlerimizi nefs-i emareler kaplar.
-Gizli kalmış kalmışlığı emzirir günah.Her günahın emziği, süngeri, emişi vardır.
-Hiç yaşanmamış sözsüz demleri sunar, yapma mutlulukların kucağında kalır,susarız.
Ve sonralarımızı susturan sevdaya yakalanır.Ötesi aşk,ötesi ayrılık, berisi vuslat.
-Her insan bir göz, bir söz,sözün gözüyle görürüz çoğunu.
İnsanların gözlerinde uzanan yolculuğu benimseriz.Bir bakış ile başlar aşklar. Bir bakışla da biter.
-Benzersiz hazinelerimizi sunarız.Her şeyimizi feda ettiğimiz tek şey olur aşkımız. Sırlarımıza kadar soyunuruz.
- Bir çatışma halinde çekimlenir insanlık.Kavramların kutuplarında yaşar. Herkes kendi kutbunun papağını, ya da kendince sevimli pengueni.
-Benzerlerimizin aidiyetlerinde toplanırız.Aynı fikrin maşalığında
Kızarır duruşumuz.
-Kavramlar çıplak tuzaklar kurar,biz tam tersine çok giyinik bağıllarla onlara bağlanırız.
-Sol, sağ, ırk,mezhep, din, ruh, ışık, gibi kendimizi kandırıp atıldığımız bağılların çözümsüz bağı oluruz. Bir ayakkabı bağından farkımız kalmaz.Ayakkabı bağının tek görevi bağlamaktır.Biz de neye inanıyorsak onu bağlar,ona bağlanırız. Mutlak olan, evrensel olana, daha metafizik olana, daha akli , daha ilerici, daha bağımsız olana uzak dururuz.
-Oysa dünya o kadar büyük, o kadar renkli, o kadar çeşni.Bu kadar bize sunulmuş çeşnilerden birisine hayatımızı feda edip dururuz.
-Sol…Hım..Yani tekil ve uyuşturulmuş bir benlik. Bütün değerlerimiz onun üstüne misallenmiş.
-Her kavram,her fikir kendi çıkarcılarını sunar, her çıkarın ağına düşen binler var.İnandırılmış üstüne eğitilen beyinler var.
-Başka kutbun doğruları onlara doğru gelmez.Sağ, onlara göre basittir.
-Rekabet içinde, kendi akıbetinin selinde sürüklenir gider. Uğruna, uğrunu feda ettiğimiz fikri yanılgıların yansıtamadıklarını görmeden düşüncenin körü oluruz. Körleşir her şeyimiz.Tek tip bir hayata paydalanır,paydaşlarımızla aynı oyunun tuzağında kalakalırız.
-Yani içsel bir savaşımız dışımızdaki savaşa kardeş olup kendimizi aşmaya çalışırız.
-Oysa sen algımın arasında bir sevi perisi olarak geldin.Aynı ruhta on sekiz bin alemin aynasını sundun.
-Sevdim seni özümle Mislina.İmkansızlığın uykusundasın, uzakların mağara, gelemeyişini Kıtmir bekler. Ve beni sana tanıtır, ben.
Ne yapsam kapanmıyor gelmekle,gitmek arasında açtığın bu sevda parantezi. Eş anlamlı sözcük gibi neyi sevsem senin anlamın, kime baksam senin gözlerin, kimi sevsem senin cemalin.
-Sahi sevgilim ben insan mıyım ?
Hayrettin TaylanKayıt Tarihi : 1.7.2012 00:43:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hayrettin Taylan](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/07/01/sahi-sevgilim-ben-insan-miyim.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!