Yaralandı Fafma Ana yavrusu,
Yaralarım kanıyor Şah Hüseyin.
Kerbela'da can aldı çöl kurusu,
Çıralarım yanıyor Şah Hüseyin.
Yüzüm sürüp cem evine gelince,
Sevdamız aşkın ile dem olunca,
Kırklar makamında göğsüm dolunca,
Tasalarım diniyor Şah Hüseyin.
Düşte gördüm Ehlibeyt'in gülünü,
Mest oldum da öpüyordum elini,
Çoşkun akan gözlerimin selini,
Derelerim tanıyor Şah Hüseyin.
Şah Hüseyn'im bugün meydan içinde,
İkrar verdim dara durdum önünde,
Aşûrenle Muharem'in onunda
Sofralarım anıyor Şah Hüseyin.
Kesilmesin ümidim ulu Hak'tan,
Var eyledi bizi bu arş da yoktan,
Balçığımız yoğrulmuştur topraktan,
Meralarım sunuyor Şah Hüseyin.
Mürvvet sardı benliğimi közüyle,
Gece gündüz Hak daimdir özüyle,
Kul DOGANİ neşter vurdu sözüyle,
Karalarım sönüyor Şah Hüseyin.
17.12.2010
İsmail DoğanKayıt Tarihi : 27.12.2010 10:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Zât-ı Zülcelâlin rüyetine mazhar olan nazar-ı nuranîsi, çeşm-i istikbal-bînîsi, elbette Hazret-i Hasan ve Hüseyin’in arkalarında teselsül eden aktab ve eimme-i verese ve mehdîleri görmüş ve onların umumu namına başlarını öpmüş. Evet, Hazret-i Hasan’ın (r.a.) başını öpmesinden, Şah-ı Geylânî’nin hisse-i azîmesi var.
DENİLMİŞTİR.
Tebrik ve teşekkürler şairim..
Muhabbetlem selam ederim.
Bedri Tahir Adaklı
TÜM YORUMLAR (4)