Sagirzade Ozan Şiirleri - Şair Sagirzade ...

Sagirzade Ozan

Seninle her anım güzel
Kalbimde senin yerin özel
Gözlerimde senin izin değerli
Seninle her anım sevgili

Seninle olmak ne güzel

Devamını Oku
Sagirzade Ozan

Yokluk içinde bir çiçek açar mı?
Rengârenk, umut dolu, cana yakın.
Varlık tohumunu saçar mı?
Toprağa, suya, güneşe ve ana bakın.

Yok dediler, gülümseyişe,

Devamını Oku
Sagirzade Ozan

Hiçten h'içe bir yolculuk başlar,
Gönül yolunda bir nazar gibi.
Her adımda yeni bir sır taşlar,
Varlık, yoklukta bir hazar gibi.

Baktım aynaya, suretim kayıp,

Devamını Oku
Sagirzade Ozan

Riyâ-perest yüzü habîs, sözü yalan,
Ne dîni var, ne hayâ, ne de îmân.
*
Edep nedir bilmez o bed-hûy kişi,
Mecâlis içre fesâd eyler her an.
*

Devamını Oku
Sagirzade Ozan

Hüzün, yüreğinde bir yara
Kanar durur, durmaz akar
Hüzün, gözlerinde bir yaş
Düşer durur, kurumaz saklar

Hüzün, ruhlarda bir kara bulut

Devamını Oku
Sagirzade Ozan

Hüzün, seninle ayrıldığım gün
Kalbim paramparça oldu
Hüzün, seninle vedalaştığım an
Gözlerim yaşla doldu

Huzur, seninle yeniden buluştuğumuzda

Devamını Oku
Sagirzade Ozan

Yana yana yürüdüm, gölgemin küle döndüğü gece,
Adını andıkça harlanan bir kor üfledi yüreğime.
Ne vakit sus desem kendime, içimde bir çağ devrilir,
Bir mahşer kopar dağlarımda, sesim göğe eğrilir.
*
Senin için kaç kez sürgün ettim aklımı kendimden?

Devamını Oku
Sagirzade Ozan

Yandım…
Ateşi benden sor, küllerin sırrını benden,
Geceyi bölen o uğultulu feryâdı benden.
Ben ki, aşkın eşiğinde diz çökmüş bir fâniydim,
Sen gelince, tanrılar bile secdeyi unuttu,
Göğün kapıları çatırdadı isminin ağırlığıyla.

Devamını Oku
Sagirzade Ozan

Sınıfa girer girmez bir rüzgâr değil,
Kalbimin sesi dolaşır duvardan duvara.
“Günaydın” derim; o tek kelimenin içinde
Bir günün değil, bir ömrün umudu saklıdır bana.

Ne yorgunluk taşırım ne kırgınlık,

Devamını Oku
Sagirzade Ozan

Kaç İnsanın İnancını ve İçindeki Masum Çocuğu Katlettiler Kim Bilir?

Dünya üzerindeki her gün yaşanan trajediler, adeta bir kara bulut gibi insanların üzerine çökmüş durumda. Kimi zaman siyasi çekişmelerin, kimi zaman dini ayrılıkların, kimi zaman da ekonomik çıkarların gölgesinde, masumiyetler yok oluyor ve inançlar sarsılıyor. Peki, kaç insanın inancını ve içindeki masumiyeti kaybettiğini sormadan edemiyoruz.

Bir yanda, ülkeler arasındaki savaşlar ve çatışmaların gölgesinde kalan insanlar. Kim bilir kaç anne, kaç baba, kaç çocuk, savaşın korkunç yüzüyle yüzleşmek zorunda kalıyor? İnancını korumaya çalışan masum çocuklar, savaşın acımasız gerçekleriyle karşılaştıkça içlerindeki ışığı kaybediyorlar. Belki de kimi zaman, savaşlar bir oyun değil de, gerçek hayatta hayatta kalma mücadelesi haline geliyor.

Devamını Oku