dar açılı bir üçgendi zaman
bir diyapozon gibi titrerken ışığı gözlerimizin
tutmadı nefesimizin akordu
camdandı notalar, yüreğimizde
kırılgan... porte üzerindeki ardıç kuşu
hangi şarkıyla hıçkırırdı
başaklarımızdı sallanan rüzgara karşı, yanık tenlerde
bereketli.. sevdamızı sarınıp omuzlarına savrulup giderdi
saban demirlerinde ezildi un ufak
can tanelerimiz de..
hamurunu yoğurduk ayrılıkların
sağırdı gece
saklı bir bahçede...ışıkları yanıp sönerken göz bebeklerimizin
kışlık üşümelerimizi kaldırırdık bir bir, yağan aşk yağmurunda
deniz göğü biz denizi çekerdik üstümüze
.. ve köpürürdü deniz
kıvılcımlar saçtık özümüzle
perçinlerken ellerimizi
zümrüt zarları yırtıldı tuttuğumuz narların
sözlerimiz saklandı kenger otu köklerine
-ne kadar çiğnesek de yumuşamaz artık-
böcekler kemiriyor köklerimizi
bir solucanım işte toprağında sürünen
ez topuklarınla hadi
irinler dökülürken gözlerimizden
yanımdan geçsen de göremem seni
sol anahtarımı yitirdim yüreğinde
hiçbir şarkı dillenmiyor artık
kilitlendi çenem..
bağladım ellerimle
kefensizim /soyundum sevgimi
yüreğimi de..
sana bırakıyorum
tüm sevecenliğimle
Kayıt Tarihi : 22.4.2004 11:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)