Hüznün kara bulutları çökmüştü üstüme. Her şeyin üst üste geldiği öyle zamanlardan biriydi…
Bir dostum kızını; bir büyüğüm elli beş yıllık sevgili eşini kaybetmişti. Yakın birkaç arkadaşım ve sanal çocuğum aniden köşelerine çekilmişlerdi. 8 Kasım, içimde daima engin bir sevgi kaynağı ve onulmaz bir yara gibi yaşayacak olan Buruşuk köpeğimin dördüncü ölüm yıldönümüydü. 9 Kasım ise gurbetteki bir tanecik kızımızın yaş günü. Yıllardır birlikte kutlamak nasip olmamıştı. Üstelik ana-oğul hastaydılar. Aklımın bir yarısı deniz aşırı o ülkedeydi…Yetmez gibi, bir de bilgisayar-modem bağlantım koptu. Canım çok sıkılıyordu.
Ah, kara bulutlar! ... Durup durup nasıl da çöreklenirsiniz bazen insanın üstüne. Ama eski toprağız biz. Alışmışız dik durmaya, aldırmaz görünmeye ve hatta çevremize güç vermeyi sürdürmeye…
Yine de kurumuştum!
Sonra sağanaklar geldi birbiri ardı sıra…
8 Kasım
ABD’deki büyüğümüz Sayın Mehmet Fatin Baki’den bir zarf ulaştı. Antoloji’nin Fatin Amcası! ...Öyle anlamlı ve güzel dizeler vardı ki içinde, okumaya doyamadım. Birinde Aruz’un ahenginden söz ediyor ve diyordu ki;
“Her beyitten ses gelirken hoşlanır dört zaviye
Muttarid ritmler saçar kıt’ada tüm kafiye”
Dinledim o sesi…
Yüreğimdeki hasret ve gurbet türküsünü duymuşçasına, “Yanma Sakın” başlıklı bir şiir eklemişti. İlk kıtası şöyleydi;
“Külü yoktur, duman eksik diye kanma sakın
Tutuşan bir çıra kalbim, sönecek sanma sakın.
Çekilen hasreti bir ben bilirim bir de Hüda
Unutup vuslatı bir kez, daha çok yanma sakın.”
Bunu da dinledim gözyaşlarıyla. Sevgi ve şükran duyarak…
9 Kasım
Ege’den şair bir dostum geldi bugün. Beni kızımın acıları ve sıcaklığı ile buluşturan, gönlümün hüzün kapılarını sonuna kadar açtığım birisi. Eşiyle birlikte birbirinden güzel armağanlar seçmiş ve onları da beraberinde getirmişti. Sanki ruhumu okurmuş gibi tam da arzuladığım şeyleri bulmuştu.
Aslında en güzel armağan sendin Sevgi Ulukuş! ... İyi ki geldin, biliyor musun? Böylesine mahzun olduğumuz bir günde gönül yoldaşlığı, can yoldaşlığı yaptın bizlere. Seni ailenden biraz uzak tuttuk ama çok hoş saatlerdi, ne dersin? Umarım 41 numarada perişan olmadın geri dönerken! ...
:))))
10 Kasım
Bağlantım onarılmıştı. Bilgisayarı açtım; kedileri ve kuşları besledim. Ata’mıza saygı duruşunda bulundum. Kafamda günün planlamasını yaparken kapı çalındı. Karşımda DHL dağıtıcısını gördüğüm anda, “Suudi Arabistan’dan mı? ” diye haykırmışım. Servis elemanı gözlerinin içi gülerek uzattı paketi. Bir süredir heyecanla beklediğim kitap gelmişti nihayet.
POETIC AROMA – Abir Zaki
Mükemmel bir kapak, olağanüstü kaliteli bir baskı, kalbime nüfuz eden ve bana eski dostlar kadar aşina gelen şiirlerle kucaklaştık birden. Şöyle imzalanmıştı;
“O kadın’a bütün sevgimle. Sayfa. 187” – A. Zaki
Ah! çılgın Abir. Seni ne çok sevdiğimi ve zaman zaman – beni delirttiğin için – ne çok kızdığımı iyi bilirsin ama senden asla vazgeçemem arkadaşım. Beynimin içini okuyan ve ağzımı daha açmadan ne diyeceğimi bilen o kadar az sayıda insan var ki şu dünyada! ...
Her neyse, anlatmaya kalksam roman olur. Yapacağını yapmıştın yine! ...187. sayfada “O Kadına – To That Woman” diyerek beni yazmıştın. Biliyor musun, kendimi şairden saymadığım için, şiir kitabım olsun hiç istemedim. Ama bir kitabın sayfalarında ölümsüzleşmek hem çok derin duygular uyandırıyor; hem de gurur veriyor insana. Üstelik de bu kadar onurlandırıcı bir şiirle…Ayrıca öyle özlemişim ki, arka kapağın iç kısmına basılı resmine ve içleri gülen gözlerine bakar ve gözlerimden yaşlar süzülürken geçmişe dalıp gitmişim öyle…
Haklıymışım değil mi? İyi şiir yazamam ama iyi şairden anlarım. Nasıl da zorla getirmiştim seni buralara. Sen korkuyordun, bense önündeki engin ufku görüyordum. Beni ve diğer dostları dinlediğin için gönülden teşekkürler Abir. Hediyen için de :))))
Amazon.com’a da iyi bir hediye olmuşsun hani! ! ! ....
………..
Gün olur, sağanaklar da gelir! ....
İçime yağdırdığınız sağanaklardan dolayı hepinizi çok seviyor ve minnetle kucaklıyorum dostlarım…
Daha ne ister ki insan! ...
Kalınız sağlıcakla….
(10 Kasım 2004)
Naime ErlaçinKayıt Tarihi : 10.11.2004 12:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

ve ne yazicagimi bilemiyorummm...... en iyisi bi sey yazmamak, bende seni kucakliyorummm..:-)
sevgiyle daima.....
Beni utandırıyorsunuz.Ben ne yaptım ki?
Güzel olan sizdiniz.
Sağanaklar halinde gelsin hep ömrünüze güzellikler
Sevgimle kalın:-)
Dostluklar güzeldir, verdiği bir parça sevinç
duygularınızı önce alabora eder sonrada zafer
kazanmışçasına eski seyrine devam ettirir, burda ki
alabora güzel bir duygu selidir, dostluklar ölesiye
güzeldir, insan en gerçeğini bulduğunda ...
Ve çok eski bir şiirimden, küçük bir bölüm aklıma
geldi :
Gece yağmurla yatarsın,
Sabah bir de bakarsın ki odan güneşli ....
Yazın güzeldi, duygularını bire bir çıplak gözle
izleme fırsatı buldum ... Bazen düzyazı yazma
şevkimi arttırıyorsun ama sessiz kalmayı tercih
ettiğim için yazmaktan da vazgeçiyorum :(
Seni okumak büyük keyif ....
Sevgilerimle ..
TÜM YORUMLAR (5)