Bizim ki sanki uykudan uyanmış. Sağ- sol davası varmış, o zamanlar. Küçük büyük demezler sorarlar sağcı mısın? Solcu musun? Soran solcu ise solcuyum demezsen dayak yeme riskin var. Sağcılar içinde mevzu aynı. Okula başlayınca bir de öğreniyor ki öğretmenler de aynı konu üzerinde uzmanlaşmışlar.
Sağcı öğretmenin dersinden solcular, solcu öğrenmenin dersinden sağcılar sınıf geçemezmiş.. Yani her şartta sınıf geçmek deveye hendek atlatmak..
Fransızca öğretmeni solcuysa herkes Solcu, Sağcıysa herkes sağcı, yani okuyacaksan yalanların bol olacak. Oda yetmez ispiyoncular var, onlarda kendi çıkarlarına arkadaşlarını ele veriyorlar.. Küçük yer olduğundan. Yalanlar en kısa zamanda ortaya çıkıyor. Dayak kaçınılmaz. Ailesine de durumu anlatır. Ailesi bu yıl gitme bakalım seneye düzelir İnşâAllah. Bizim ki kaldığı yerden çalışmaya başlamış. Kahvehaneden bıkınca, lokantada bulaşıkçılık devam sonra mecburi ara. Mühendis beyin sözlüsüne gidilecek, ablan gitmek istemiyor. Son beşik olarak yine gitmek sana düşüyor. Bizimkinin hiç sevmediği şey, hele birde hiç tanımadığı bir eve gidecek birde gece orada kalacak, tabii hediyeleri götürecek. Zorda olsa gitmiş of, puf, çok sıkılmış çok, ev kız kaynıyor. Bir erkek çocukları varmış. Bizimkinden yaşça büyük tombul, şımarık, cıvık! Akşamı zor bela ediyor. Gecede yılbaşı gecesine denk gelmesin mi, hay da uğraş dur. Tombala, hopbala oyunlar, oynanmış. Bizimki ben bilmem, oynamam dese de boş. Gıcık sormuş, paran var mı? Bu oyun parasız oynanmaz. Bizimkinin paraları o gece uçmuş, Sabah kalkar kalkmaz evinin yolunu tutmuş. Ama dolmuşa verecek parası da yok, yürürüz beş altı km. Derken dayıoğlu onu görmüş. Oda onu görünce işlem tamam, bizi eve bırakır. Öylede olmuş hoş beş, motordan inerken evdekilere selam söyle. Bizim ki eve varır varmaz, bundan sonra ben o eve gitmem. Tombala hopbala oynattılar, paramızı cukkaladılar gıcıklar. Sözde akraba oluyoruz. Hem misafirin parası mı alınırmış. Bu işin sonu hiç hayra alamet değil ….
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta