Ipıslak bir mendil
Sönmek üzere kandil,
Güvenle yaslandığım sedir
Solmak üzere olan gül
Bitmek bilmeyen o gün
Sensiz geçen, sayamadığım
Tanrım ne ise benim için taktirin
bil ki onu hak bilirim
ne ise yarınki kaderim,
farketmem bile
yaşar giderim,
gönlümdeki tek isteğim,
Sağanak bakışlarla
çekip giderken,
hayatımın aşk bahçesini
harabeye çevirdin.
bahçivan edasıyla girip,
tek tek dolaştın
Ben, eski ben değilim,
Tecrübelerimdir,
tüm zenginliğim.
Öğütleri sağ yanımda
bekletirim,
Sol yanımla
ateş yumağı içimde
zamansız gidişin,
kor ayaz dışarda
ben alev alevim,
dayanılmaz yokluğun
deli divane gezerim,
Tanrım beni kul bilmiş
yaptığı eserle övünmüş,
küçük bir zaman ayırmış
beni bu dünyaya salmış.
aydınlat demiş güneşe
akıl vermiş beleşe
buğulu bir cama çizdiğim resimdiniz
dış aleme baktıkça
gözümün önündeydiniz.
nasıl istediysem öyle göründünüz
parmağımın ucunda
şekilden şekile girdiniz.
Bir ömür diye kurulan
bu hayat,
beni ben diye hazırlayan,
yaşadıklarım, yaşayacaklarım,
ne varsa benimle olan,
sebebi benim.
Sen gittin, gittin ama
Ben hiç ağlamadım sana
Sel oldu gözyaşlarım,
Sen gittin, gittin ama
Ben yanmadım sana
Kiraz zamanı
kiraz toplarken dalından
kayısılar düştüğünde
sarı sarı,ballı ballı dalından,
daha ben alışmamıştım
ince uçuşan eteklere,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!