Solmuş güllere inat
Sen kırmızı kırmızı gülümse
Sineklerin üşüştüğü bataklıklara inat
Nehir nehir, çağlayarak gülümse
Sisli bulutlara inat
yıldız yıldız gülümse
Öyle bir aşk ki bu, biraz eksik biraz tam
Sahrada çiçek, gecenin zifirine tat
Üç heceye sığmıyor, taştı kat kat
Gel de hicranı kime satarsan sat…
Öyle bir aşk ki bu, biraz eksik biraz tam
Hangimiz değiliz gizemli bir yolun yolcusu
Yüklenmiş yaşam sırtımıza
Gündüz gece yol alırız
Aynı gökyüzü altında,
Ayrı köşelerde her birimiz
Vazgeçtim günden, güneşten
Gecelere sevdalandım
Yoklarla… sarmaş dolaşım
Karanlıkların koynuna sokuluyorum
Gözlerim kan çanağı
Uykusuzum…
Sustu sessim
Ellerim, parmaklarım sustu
Susan sesim,
Susan sana yazan parmaklarımın arasındaki kalem..
Ama ben susamadım;
Bil ki suskunluğumda mahpushanemden kaçıyorum
Ah..bir günlüğüne
Atatürk’ün devrimleri
Nazım'ın kalemi olsam
Ve de Aziz Nesin’in keskin dili
Ah! Birde Deniz'in idam sehpasındaki cesareti bende olsa
İşte o zaman görün beni…
Bu gece öyle sarılmışım ki yalnızlığa, sımsıkı
Geçip giden zamana inat kaybolmayan hüzünlerim
Çıldırıyor, bu gece
Birikmiş mektuplar gibi sözlerim
Zarfından çıktılar zehir saçıyorlar, bu gece
Sakladığım ne varsa yüreğimde
Yine yoksun gecemde,
Seni düşünüyorum...
Ay karanlık, penceremde
Bir hayal, mavi gözlerin gözlerimde
Sırılsıklam yanıyor yine gece
Islak yastık var
Korkmayın artık benden
Aklımı dünyaya kapatıyorum
Akılsız bir dünya yaratıyorum
Arapsaçı yaşamdan çıkıyorum
Akılsız bir yaşama dalıyorum
Avare yaşamak…
Hiç susmadan konuşan sen
Yazdıklarının ardı arkası kesilmeyen sen
Kalbimi ellerinin arasında ateşle yakan sen
Şimdi ellerin soğumuş;
Nasılda sesin titremeden son diyebiliyorsun
Nasıl dökülüyor? Öpmeye doyamadığım dudaklarından bu üç harfli hece
Safinaz hanım merhaba,bugün Erdek otobüsünde tanıştık ki iyi tanışmışız şiirlerinizi okudum gerçekten tebrik ediyorum gönülden emeklerinize sağlık.saygılarımı iletiyorum inşallah yolum düşer veya Bandırmaya yolunuz düşer de görüşebiliriz saygılarımla