Kendimize göre bir yaşamımız, düşünüş tarzımız, giyim kuşamımız, gelenek ve göreneklerimiz, adalet sağlayan töremiz, aidiyet duygumuz ve bir yaşam üslubumuz vardı.
Yabancı saatlerin istilasıydı yerli saatleri şaşırtan
Hedefe konan zamanın kendisiydi
Şafağın parıltısı günü başlatır, günün sonunu akşam ışıkları tayin ederdi.
Kapaklı cep saatlerinin yelkovanları yorgun ayaklı böcekler gibi yavaş dönerdi
Gök bizim bildiğimiz zamana göre hesabını tutturur
Kadranın üzerinde rakamlar yürür, zamandan ve yaşamdan sıhhatli haberler verirdi.
Yalancı yabancı hayranlığından sonra bizim zamanın ikliminde iki ucu gecelerin karanlığı ile boyalı günlerimiz tanınmaz oldu.
Işıkla başlayıp ışıkla biten yaşamımızda geceler dışında karanlığımız yoktu.
Zaman bizim şerefli yaşadığımız günleri ölçerdi.
Ne zaman ki yabancı ve farklı niyetleri içimize davet ettik, onlara hizmet edenleri içinizden seçerek yetki verdik
Yaşam düzenimizi bozup bilinmeyen ve bize uymayan bir prensibe göre ayarlandığımız günden bugüne tanınmaz hale geldik.
Yeni ambalajı ile paketlenmiş her ölçü yaşamımızda yeni zelzeleler üretiyordu
Zaman aidiyet duygumuzun kırık fay hatlarının manzaralarını yerle bir ediyordu
Haddini bilmemekte istikrar abidesi kesilen ve içimizden devşirilen emperyalist niyetler
Bizi biz yapan değerlerin sedlerini yıkmaya kalıyorlardı
Gecelerimiz gündüzümüze karıştı
Bulanık renkte bir zaman geleceğimizi soldurmaya kalktı
Karanlığı gittikçe keskinleşen şimdiki zaman
Yaşamımızda şaşkın bir noktaydı
İşte bu hoyratlık tatlı hüzünleri ve gösterişli dakikaların büyüsünü dağıttı
Yedi yirmi dört saat yabancılık çektik kendi yurdumuzda kendimize
Günün dayattığı geçim şekli bizim şafak aleminden ve horozlardan uzaklaştırıp erken öten horozlara yakınlaştırdı
Acı çekenlerin şişkin göz kapakları örtülemez oldu alın teri silmekten, ekmek parasına ekmeğini elinden alan kodamanlara köle olmaktan
Yorgunluktan kızaran gözler
Yeniden hatırlıyor şafağın parıltılarını
Boynuna geçirerek yaşam ipinin kanlı ilmiğini aydınlatan ışığın haberci olduğunu
Şafak saati rüyasız bir uykunun sonu
Neşe ve ümidin başlangıcıydı o alaca saatler
Şafağı ilk bakır oklu minareler yükseldikleri yerden yerinden sökerdi
Eksik işler o anlar da tamamlanırdı
Akrep sokmuş yelkovanlı saatler kalk/uyan zamanının zilini çalıyor şimdi
Alınteri akıtma vaktini hatırlatıyor
Kodamanlar ateş saçan gözlerle sömürmek için hased sürülerini hala bekliyor
Zamanın içinde nasıl kaybolduğumuzu ve yerimizi koşuk bize bildiriyor.
Kayıt Tarihi : 2.4.2024 23:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Zaten "kuş/luk uykusuydu" olan, biten!
Şimdi,
Üstümüze abanan
Ve de yamanan kötülüğü
Kirli emelleri,
"Maskeli" dolaşanları ve asla bizden olmayanları ayıklama zamanı!
Biraz uzun sürdü "şafağın sökmesi"
Olsun!
Arayı kapatacak kadar biriktik nasılsa,
"Türk'ten umut kesilmez!"
Tebrikler Önder Kardeşim...
TÜM YORUMLAR (1)