Sarı bir tül şafakta sarmakta bu sabahı
Alev alev gözlerde dün gecenin günâhı
Bir vaz geçişti benden ayrılıp da gidişin
İnleyecek kalbinde hicrânlarımın âhı.
İstanbul, 26 Eylül 2019
Saat
Durur baş ucumda
İşler tıkır-tıkır
Çalar, beni uyandırır
Kalkarım
Gün şıkır-şıkır
Gözlerim Yeşilırmak suyundan yeşillendi
Gönlüm yüce dağların yamacında dinlendi
Şehzadeler şehridir tarihiyle ünlendi
Burda doğduğum için gururluyum Amasya.
Her semtinde mâziden ecdat yâdigârı var
Dünyanın düzeni bozuldu!
kuraklık, kirlilik,
depremler, seller,
yanan, yıkılan evler,
her an artan felaketler!
Hey...Kardeş!
Bilmem farkında mısın?
Doğa yüz çevirdi bizden
mevsimler Dünya'ya küstüler.
Güller, bülbüllere,
Bu gece gözlerimde bir çift siyah göz kaldı
Simsiyah bu geceyi o gözler aydınlattı
Saatlerce baktı ve aşk, aşk diye avuttu
Her siyah geceyi de bu gözler aydınlattı.
İstanbul'da yok artık gençlik meyhanelerim
Nerde benim Todori'm , nerde benim Perikli'm?
Gittiler burdan hepsi, bittiler iklim iklim
Esâmisi kalmadı, meyhaneler bittiler
Şimdi hayâlimdeler...
Uçuşuyor özlemler...
Geçtiler gözlerimden, nice bin kadın gördüm
Sarışındı, esmerdi, kumral güzeller gördüm
Hepsi de bu dünyadan çalım satarak geçtiler
Yürürken canlar yakan ender bir kadın gördüm.
23 Mayıs 2020
Bunca derdi elemi gönül her gün yükledi
Her gecenin sabahı hep ümitle beklendi
Ne gece, ne sabahtan beklentimiz kalmadı
Hayatta gelecekten ümidimiz tükendi.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!