Ancak kabuk bağlamışken istiklalden kalma yaralar,
Üç evin gözbebeği gözlerini aralar.
Adını Şadiye koyarlar
Şad olsun diye!
Bazen yüksek tepelerde, bazende atın üstünde bulur da rüzgar; saçlarını okşar..
Upuzun saçları melet ırmağı gibi dökülür beline
Mustafası da horonda görüp vurulmuştu saç örgüsüne…
Vurulmuştu da illa evlenmişti gitmeden askere
İki evladıyla asker yolu bekledi Şadiye
6 ay kalmıştı ki gelmişti haberi gelmeden teskere
Bir künye kalmıştı geriye bir de son mektubun içinden çıkan kuru bir çiçek.
Saçtı belikti daha neyine gerek?
Kestiği saçın örgüsüne sarıldı kuru çiçek
Kaldırdı sandığına saçını, çiçeğini, gençliğini
Çalışmak gerekti artık kavuşana kadar Mustafa’sına
Erkeklerin dünyasında kaybetmişti erini
Tutmasaydı hem kaynanası hem anası elini
Yapmazlardı ufacık evini
Çalıştı çok çalıştı
Martta bellerdi tarlasını
Nişanda saçardı mısırını
Mayısta alır ineklerini çıkardı yaylaya
Ağustosta fındığa
Güz gelmeden hazırdı kışlığı
Gitgide ünlendi aşçılığı
Şart koşar olmuştu kız anaları
Şadiye kuracak düğün sofrasını
Kocakarılar vasiyet ederdi Şadiye yıkasın beni
Çok bağladı ölülerin kefenini
83 ünde de onun bağlandı kefeni
Örgülü Şadiye, gelin Şadiye, dul Şadiye, aşçı Şadiye, ana Şadiye
Bu dünya da çok şey oldu da bir tek şad olamadı
Atatürk öldüğünde o,
O öldüğünde de ben 15 imdeydim
Rüyalarda vedalaştım onunla
Artık kavuştu Mustafa’sına
Kayıt Tarihi : 17.5.2024 23:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
15 yaşıma kadar en yakınım olan büyük babaannemin hayat hikayesidir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!