18 Temmuz 2005, İstanbul
ellerimde deliklerle süregelen tenin
ve bir o kadar acıtır sana bakan gözler
ruhumu emdi bu düzlem, tüketti
göğsümden mezar kanatan büyüler düşer
çığlık gibi yakın olur boynuma, kulağıma serin
her gece farzdır, ellerim çivilerini özler
peçesiz bir meryem ağlar kokuşmuş mezarımda
kalplerden kaybolur günden güne bu sözler
bir ezan okunur yine bir gece vakti
bir gece vakti korkutan sesiyle çocukları
uyanır ölüler çığlıklar atar bu acıya
ve baykuşlar üstümde tepinir
pençesiyle koparır gibi yapar saçlarımı
baskı yapar deprem gibi kalbime toprak
yüzümü yıkayan bir adam da oturur şadırvanda
kimdi diye düşündüm durdum gidince
zira bilmiyorum, söylemedi adını.
Kayıt Tarihi : 9.9.2024 16:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.