Gözümün karanlığında bir renkli rüya
Aşkın büyüsüne kapılan gönlümü fetheden
Her gece gördüğüm ay yüzün
Duyduğum billûr sesindir ruhumu mest eden
Sığmadı şiirlere feyezanda
Kalp ağrısı akşamlarında kederimden
Yüz vuruyorum perişan mum ışığında
Firari çizdiğim resmine, karşımda
Ruhuma giriyor bakışların gözlerimden
Ben, ben olmaktan çıkıyorum o anda
Yaralı kalbine derman olayım;
Neşen, huzurun, mutluluğun olayım.
Yitirirken özlediğin sevda düşlerini;
Müjde olup dünyana ay gibi doğayım.
Kadrin kıymetin belli ki bilinmedi;
Topladım gönlünün cennet bahçesinden
Sakladım aşkını kalbimin koynuna
Misafirimdir son emre kadar yüceden
Feda olsun hesapsız sevdam uğruna
Bin aydan hayırlı bu gece hürmetine
Bir çiy tanesi gibi
Öyle masum
Öylesine habersiz ve sessiz düştün ki yüreğime,
Ne senden kopabildim ne seninle olabildim.
Nasıl bir duygu, nasıl bir coşku ki bu;
Seninle, kalbimde sensiz mutluluğa erdim.
Bu son şiir sonrası;
Biliyorum, yine yangınlardayım
Düş kapısında cayır cayır.
Esarete götüren gözlerinde matem karası,
Bozguna uğramış kalbime ne şerdir ne de hayır.
Oynak endişelere kapılıp
Çıkıp da sevdanın kapısından
Çekme ayrılık perdelerini gönlüne
Sevildiğine umursamaz davranıp
Kilit vurup da zulmetme kalbine
Yasak değil kavuşmamız;
Zor değil görmek seni, dokunmak sana.
Kaçmaktır, imkânsız olan ölümden;
Bense hapsettim korkularımı kalbimin zindanlarına.
Kaybetmektense seni, şikâyet etmem bu zulümden;
Cehennem yurdum olur yanarım aşkınla.
Gönül bahçemde nadasa bıraktım aşkını;
Sevdan derya oldu met oldu içime.
Tarifsiz yaşanan duygularla tufan oldun;
Kabına sığmaz coşkun seller gibi aktın kalbime.
Aşklar aşkını buldu gönlüm şad olan!
Görmeden bilmek seni mümkün mü?
Bilmeden anlatmak, yaşamadan anlamak?
Ovada sen, dağda sen, denizde sen;
Yeşilde, mavide, adada, koyda...
Balıkçı teknelerinin öne eğik direklerinde sen.
Ulu bir çınarsın, dallarında tarih yaprakları.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!