Sana sarılmanın gülen bir yüzü var
Seni sevebilmenin bir tasviri var
İlkin Levni’nin Sürname-i Vehbi’ye can veren resimlerinde görülmüştü
Sonra Necefli hattatların dilinde dolaştı
Bir muştuydu
Letafetinle can bulacak sonsuz resimlere
Sonra Abdulfettah'ın ellerinde bir kez daha göründü
Ölümlüler arasında
O kalemdi, İnkarcıları susturan
Paslı gözlerin mühürlerini açan
Bir duvarda öylece asılı dururken sesinde yankılanan
Kaderini bir ibrişimle elime tutuşturan
Kamçılarla koşturulan atların saçları geliyor aklıma
Savaşlarda beyhude ölen atların gözleri
Sen de rüzgarlara bırakır mıydın saçlarını
Çiçekler yükselir miydi kar altından sen konuşurken
Seni görebilselerdi, Ceasar’ın katilleri
Soğuk çelikleri havayı yarıp ilerlerken
Bilekleri titrer miydi
Cinna’nın kalbine indi hançerler ilkin
Sadakatle beklemek neydi ki Roma topraklarında
Ben bunu sana anlatıyorum Enderun’dan aldığım o ilk dersle
“Kalbimde senden başka bir nasip bulunmasın”
Sana anlatıyorum sonraki bütün asarın
sırlarını
Eski tabletlerden devşirdiğim bir kaç
kelime ile
Sana sesleniyorum
06/11/2018
Kenan KaraKayıt Tarihi : 12.12.2018 22:27:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kenan Kara](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/12/12/sadakat-aniti.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!