'Başım ağrıyor” dedin içeri girdiğinde. O imalı bakışlarında okurdum neyin iyi gelebileceğini. Anladığımı anladın ve tebessüm ettin sadece. Bir bakışın bile yeterdi isteğini dile getirmeye. O kadar sen olmuştum ki sözcüklere gerek yoktu konuşmak için.
Masum bir çocuk gibi başını koydun dizlerime. Günün yorgunluğunu atmak istiyordun… “ sen varsın ya, bugünün ardından sana geliyorum ya, her şeye bedel” diyordu bakışların.
Her defasında uyur kalırdın başına masaj yaparken. Bende uyanırsın diye kıyamaz, beklerdim gözlerini açmanı.
Öyle sevimli, öyle güzel yumardın ki gözlerini… Her defasında ilk kez görür gibi seyrederdim seni uyurken. Nefesimi tüketircesine teşekkür ederdim Allah’a, seni bana verdiği için…
Sen izimde gözlerini yumar, dinlenirdin, bense seni seyrederek atardım bütün yorgunluğumu…
Sonra ne oldu da, kim çaldı seni fark etmeden… Daha yaşanmamışlıklarımız vardı, daha yaşayacaklarımız vardı…
Şimdi her sabaha daha yorgun uyanıyorum ve her akşam daha yorgun uzanıyorum yatağa. Gözümden bile seni kıskanırken, nasıl oldu da gitmene izin verdim? Hala o günün sarhoşluğundayım…
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta