Sıkkın bir gecenin koynundan
çaldım seni.
Gurbet ne bela!
Rüzgarda savrulan ağaçlar...
Kapının önünde havlayan köpek...
Sen sokulursun gecemin çoğalan yarasına.
Ağzım zehir, sözcükler kandan çıkmışlar.
Hangisiyle seslensem sana
kuduran bir öfke olur zaman
Gel diyorsun bana.
Sana gelmek ne güzel!
Saçlarına bulaşan gece,
durmadan çırpınan iç denizim.
Al, diyorsun bana.
Bu yağmur kokusu getirdiğim sana.
Avuçlayıp atıyorsun üstüme.
Durmadan yağmur düşüyor
sokaklara
Çıldıran bir acı vurur elime.
ve cama vuran güneşle uyandım yine
Pırıltısı masamda.
Kamaşan gözlerimi kaçırıyorum
Sen geliyorsun gözüme
Güneş ve sen
Dersim'in çocukları da benzer sabah güneşine.
Sabah güneşe açmak pencereleri...
Elleri götürmek yüze...
güneşe vermek yüzleri
Tek kişilik bir ayinle buluşmak...
ve dökmek içini güneşe
Ben kaç zamandır güneş özleyenim.
Kaç zamandır zemheriden gelmelerim.
Çalınan her kapıdan el vurup yüzüme
gel demelerim.
Kayıt Tarihi : 18.2.2009 13:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Zengin ifadelerle SÜPER bir anlatımdı. Severek, keyifle okudum. Kutlarım ALKIŞLARLA gönülden. Tam puan gönül bahçemden.
ve cama vuran güneşle uyandım yine
Pırıltısı masamda.
Kamaşan gözlerimi kaçırıyorum
Sen geliyorsun gözüme
Tebessüm kokulu bitimsiz sevgilerimle...
_____________Âlimoğlu___________
başarılarıyın devamını dilerim salim erben
Kaç zamandır zemheriden gelmelerim.
Çalınan her kapıdan el vurup yüzüme
gel demelerim.
.......
Günışığını beklerken , yürekten 'gel' derken , özlerken güneşi,kaç bahar geçer
Saygılarımla.
TÜM YORUMLAR (5)