Ey fâni sevgili!
İlk gördüğüm ânda doladı beni,
Dillerimde olmuş figân saçların;
Saten gibi kaplar karbeyaz teni,
Mısralarım etmiş ilân saçların..
Gözümün önünde savrulur yele,
Seyredeyim dur da azıcık hele!
Ne zamandır böyle uzamış bele?
Kendine bıraktı hayrân saçların..
Uyur idi gönlüm birden uyandı,
Gaybî gizli gizli sesler duyandı,
Nice sırlar dolu Aşk okuyandı,
Mânâ ile taşmış beyân saçların..
Yetmez mi bağrımı şu dağladığı?
Rüzgârda savrulup da çağladığı,
Kördüğüm atarak kalp bağladığı,
İnsâf eyle biraz vicdân saçların..
Bilemem şanslı mı yoksa makusum?
Lâla dönmüş misâl nasıl suspusum,
Özgür dolaşırken şimdi mahpusum,
Sanki atıldığım zindân saçların..
Yurt edindim yârim senin ilini,
Gururla taşıdım deli zilini,
Var mıdır acaba bilen dilini?
Hiç bilinmeyen bir lisân saçların..
Görmedim turâbın ben bu hâlini,
Süsler oldu Adem kulun kâlini,
Yine göster n'olur gül cemâlini,
Sözümü eyledi destân saçların...
Kayıt Tarihi : 4.12.2016 12:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Eşim Esra'ya ithâf olunur..
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!