Üç kafadar günün birinde utana sıkıla sokağa çıkmış tenha gölgelik duvar diplerinden yürüyorlarmış
dalkavuk demişki
-embesil
alnında bir is var yağlı kara
seni gidi maskara
kümeslerde ne gezinirsin
al al al şu mendilimi de yüzünü sil
yok vallaha demiş
kuran musaf çarpsın
-çarpsın çarpsın zaten bir gün olacağı o
palyoço kahkahalarla gülmüş
-bende daha çok var ama ben çocukları eğlendirir
ekmek parası kazanırım
- ne var
- boya canıım
bukalemun karışmış söze
-vallahi gıbta ediyorum şu çulsuza
hem bukalemun hem de
ne
hem de ne
embesil
benden daha çok renk değiştiriyor
ordan lafa embesil karışmış bir yandan da kösele suratını silip dururken
-ne demiş
- kim ne demiş
ne bileyim ben ya hu
keşke sokağa çıkmasaydık
arkadaşnı iyi seçeceksin benim bu aptalla ne işim olurdu ki
bu tufeyliyle
en masumuymuş palyaço
embesilin yüzü kızamık çıkarmış çocuk gibi olunca arkadaşı
alnında kara yağlı karayla gezeceğine kırmızı olsun varsın
hiç olmazsa hala utanma duygusu var derler be yahu
dalkavuk da dayanamayıp
-seni çarpan çarpmış
embesil
bu ilk değil
18/Ocak/2012/Çarşamba/Bodrum
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 18.1.2012 19:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sacayağı üç kişiden olur, dördüncü sen kimsin?

ince bir ruhun silueti var satırların arkasında
saygılarımla
Her öykü bir ders niteliğindedir derdi Anneannem.Paylaşım için samimi tebriklerimi kabul buyurunuz.
Saygı ile.
Şiirdeydim. Öyküde buldum kendimi.
Güzel bağdaştırma.
İlgiyle okudum ve çok beğendim.
Kutlarım.
Erdemle.
TÜM YORUMLAR (5)