Saç sefadan, tırnak cefadan büyür.
Daldan düşen yaprağı, rüzgâr görür.
Ne kadar sert eser, rüzgâr yamaçta.
Yüreğin tozunu alır, yağmur revaçta.
Tarlaya saban, sürüye çoban gerek
Çalıda biten gül, cahile söz demek.
Davete erinme, davetsize görünme.
Verip düşman olacağına, hiç verme.
Bin bir elem, bir dirhem borç ödemez
Füccar, haksız olsa da taviz vermez
Pazarda kafalar gördüm, yoktu akıl
Alçak bir kapıdan girmekse niyetin,
Başını eğerek, girmeye mecbursun.
Kusur bulmaksa, senin marifetin,
Bir ömür ara, beyhude yorulursun.
Herkesin, anlayacağı kadar konuş.
Odun bile, tutuğun yerden kırılmaz,
Hangi şiddet ve öfkeyle olsa vuruş.
Bedenin acı duyar, gönül darılmaz.
Dilin bağladığını, diş çözemez ki.
Cimri alır, cömert verirse sorulmaz
Deliye bey olunmaz, akıllıya köle ol.
Ahmağa akıl yüktür, fikir sorulmaz
Yırtık ipek şalvara, çul yama örme
İt nazarı atı öldürür, nal koruyamaz..
2005
Kayıt Tarihi : 5.11.2022 00:28:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!