İki dağın ikisinde bin hasret
Gönül der ki, sen hele bir sabret
Biz kavuşmasak, olmaz kıyamet
Bende değil serdedir keramet
Bir bağda bin olsa üzüm.
Bin üzümde bin ayrı lezzet
Koruk tan olur da helva
Gönül der ki, sen hele bir sabret
İçtiğim şarap değil belki de şerbet
Şerbetten şarap hasıl olursa
Sözde değil elbet, özde keramet
Helal olurdu, haramsa şarap
İçenin mayasında olmasa nefret
Gönül der ki, sen hele bir sabret
Ademoğlu bir gün alacak ibret
Gecenin gündüzü gizlediği gün
Kesilir ömrüne belki son bilet
Bekleme o an, kimseden medet
Ne döner gidenler ne de bir haber
Felek diyorsa bu sana kader
Bir lokma, bir hırka bize yeter…
Kayıt Tarihi : 9.3.2006 21:47:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İrfan Kayagil](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/03/09/sabret-17.jpg)
Bir lokma, bir hırka bize yeter…' densede, ne lotma, ne hırka yetiyor, insana...
Yetmeli mi?
TÜM YORUMLAR (1)