Bakmayın yüzüme "dul kadın" diye,
Cihanın yükünü sözüme serdim.
Yıkılan yuvamdan kalan hediye;
Ben bu canı kendi özüme verdim.
Güven kalesini yıktı gidenler,
Ruhumu çıkmaza itti gidenler.
Aşkı hançerleyip bitti gidenler;
Ben sevda kapımı sabıra serdim.
Tek başıma bir ordu oldum hayatta,
Gözüm de kalmadı hiç bir lütufta.
Bin cefaya güldüm her bir feryatta,
Gözyaşım döküldü, hüzne ererdim.
El sözü boş lafmış, evlat canımdı,
Damarda süzülen asil kanımdı.
Dul diyen dillerin zannı yanımdı,
Ben şeref katında izine vardım.
Yorulup çöksem de bitti sanmayın,
Küllerden doğmuşum, boşa yanmayın.
Beni kimsesizler yurdu bilmeyin,
Sabır tezgahında derdimi ördüm.
Dilim sussa bile gözyaşım çağlar,
Halimi anlatsın şu dilsiz dağlar.
Hakkımı sormasın o sahte sağlar,
Ben hesabımı hep gizime sordum.
Hüzün odasına gece dolunca,
Kederler dağılır onlar gülünce.
Yavrular kaledir ömür boyunca,
Rabbimin katında çözüme erdim.
Zemheri kışında güller açtırdım,
Karanlık geceye ışık saçtırdım.
Zalim korkusunu burdan kaçırdım,
Heceler içinde kendimi gördüm.
Beni güçsüz sanan asıl biçare,
Bulamaz ruhumda açtığı yare.
Bir ana yüreği, sarsılmaz kale;
Rüzgara göğsümü, dizimi gerdim.
Adımı "dul" koyan yüzler utansın,
Yalan dünyadaki sözler utansın.
Değerim tartılmaz, özler utansın,
Ben asıl vuslatı secdede derdim.
Yollar diken olsa, ayağım kanar,
Kader vursa bile yüreğim yanar.
Onurum kalbimde bir güneş parlar,
Yine de yolumdan dönmem ben derdim.
Nurgül yaza yaza kalem yoruldu,
Bulanık akan su artık duruldu.
Şeref abidesi mührüm vuruldu,
Ben gönlü asıl bir şaire verdim.
Kayıt Tarihi : 27.12.2025 22:23:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!