Akşam olup gün aşıyor
Saçıma yıldız düşüyor
Tenim her gün buruşuyor
Rahmanım beni çağırıyor
Yerde gezer bir karınca
Sohbet bahçesinde bir saat bulunmak
Yetmiş yıl namazdan üstün diyor Hak
Değişebilir kader-i muallak
Levhi mahvuzunda geçecek mutlak
İmanın süsüdür haya ve takva
Ezanları birbirine karışır
Gelin kızı çarşıları dolaşır
İstanbul’a insan hemen alışır
İnsanı ihvanı hep selamlaşır
Saray burnunda seyire daldım
Kuranı Hakim el cevap
Cennette bir derecedir
İki bin asırlık sevap
Besmelenin içindedir
İlim deryasına dalmak
Rabbim vermiş nice devlet
Arkadaşım veli nimet
Yalvar rabbime dua et
İnşallah bulun selamet
Dünyada çekilen acı
Köyünün adı dikili
Topraktan toplar takılı
Annem Osmanlı akıllı
Yavrularının vekili
Tarlada bulunur izi
Eğer istiyorsan cennet
Boş ver hiç dinleme gıybet
Asiler getirir cinnet
Senin yolun ehli sünnet
Sen helallık al ölmeden
Kuran kabirde arkadaş
Nefsinle ettirir savaş
Korkusuzca sıratı aş
O zor günde etme telaş
Kuranın her bir harfine
Bin can ile aşık oldum ben sana
Bu muhteşem güzellikler yan yana
Toprağın öpeyim cennetlik ana
Medinem benzemez hiç bir vatana
Çağır Mevlam huzuruna geleyim
Takadı tükenmiş insanlar yorgun
Gönül yorgunluğu bedenden olgun
Halini sormazsa kızın ve oğlun
Gözleri akıtır içine olgun
Unutmayın o bir emektar ata
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!