Bir düzine insan vardı orada biralı çorba içen, ve her
birinin elinde bir ölünün önkol kemiği kaşık niyetine.
Ocak kızarmıştı kor ateşte, mumlar mantarlaşıyordu
dumanın içinde, ve tabaklardan bir mezar kokusu
yayılıyordu ortalığa, baharda.
Ve güler ya da ağlarken Maribas, sanki inlediği
duyuluyordu bir yayın, üç teli üzerinde kırık bir
kemanın.
Bu sırada, içyağı ışığında, şeytanca tavırla bir asker,
bir büyücü kitabı açtı masaya, ve bir kızarmış sinek
düştü kitaba.
Kocaman, tüylü karnından bir örümcek tırmandı büyülü
kitabın kenarına, henüz vızıldarken bu sinek.
Ama çoktan uçup havalanmıştı bacadan bay ve bayan
büyücüler, kimileri ata biner gibi süpürgenin üzerinde,
kimileri bir maşanın üzerinde, ve bir tava sapında Maribas.
Kayıt Tarihi : 28.11.2002 16:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!