Şarap testimi kırdın Allah’ım
Zevk yollarımı bağladın Allah’ım
Yere saçtın lal rengi şarabımı
Tövbeler tövbesi,
Yoksa sen sarhoş musun Allah’ım?
(Hayyam 1)
Bir gün kral, elindeki kartalı
Havaya bıraktı, nereye konarsa yurttu
Kartal gitti bir kayalığa kondu;
Aluh’a kartal derlerdi
Amut’a öğreti,
Böyle kuruldu Alamut Kalesi.
Gel zaman git zaman sonra
Hayyam’ın pek dindar dostu Sabbah
El etti, fel etti oldu bu kaleye hükümdar:
Adamda astronomi, büyü,
Adamda zeka, matematik,
Adamda ileri görüşlülük,
Adam otoriter!
Herkes bayılıyor adama...
34 yıl başında tutar mısın yoksa?
Herhangi bir dönemde dinci dediğin,
Birilerine mürit olmadan yaşayabilir mi?
Yaşayamazdı, olmazdı
Buldu hepsi birden kendine Sabbah’ı
Bulmuşken kuruldu da tarikat
Haşhaşlar da havada uçuştu,
Tarikat görüşlerine karşı diye
İki oğlunu öldürten adam
Allah adamıdır dediler!
Hayyam da dostu ise kötü birisi olamazdı.
Mehdiliğini her ilan edeni hep yediler.
-Bundan binlerce yıl önceki Adnan Oktar tarikatını hatırla!!!-
İnandılar inanmasına da
Bu işi biraz abarttılar
Bağlılığın sınırı var mıydı, bilemediler
Bağlandı da bağlandılar
Neyin kafasıydı, onu da çözemediler
Zaafları sadakat oldu,
Köpek gibi sadıklık oldu.
O zamanların tweet’i niyetine müritler,
Öldürdüklerinin sebebine bir cümle kurup,
Mesajı verip öldürülmeyi beklediler,
Her hançerledikleri kişinin ardından, usluca.
Sadakatten öldürdüler
Sadakatten yürekleri fırlatıp attılar yere
Sadakatten cascavlak kaldılar
Bağlılıklarını göstermek için
Sadakatten atla dendiğinde atladılar
Elbruz Dağları’nda, Alamut’tan en dibe!
Bir fedai için Nizam’ül Mülk’e saplanan hançer,
Şeyhinin emir cümlesine mazhar olup
Gururla cennetin yolunu tutmaktı.
Kiralık katillik akla gelmezdi,
Haşşaiyun’du çünkü, İsmaili’ydi
Cenneti vaad edendi Sabbah
“Emir senin dudağından çıksın yeter ki” idi!
Kınındaki hançerin gireceği her canlı
Allah’a daha bir yaklaştırırdı.
Bunların böyle olacağını bilemedi garibim,
Lâl gibi şarabı yere saçıldı,
Ne yapsın Hayyam da öyle bir ahmaktı!
Var mı dünyada günah işlemeyen söyle:
Yaşanır mı hiç günah işlemeden söyle;
Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle.
(Hayyam 2)
Irmaklarından şaraplar akacak diyorsun,
Cennet-i âlâ meyhane midir?
Her mü’minine iki huri vereceğim diyorsun
Cennet-i âlâ kerhane midir?
(Hayyam 3)
Kayıt Tarihi : 22.12.2018 21:45:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Artem Aykut](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/12/22/sabbah-a-kadar-hayyam-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!