çocukluğum sızıyor ya her anki dışarıma
yorulmuyorum gibi geliyor en sonuma doğru
soğuk bir havada çamura düştüm ve herkes bana güldü
ayak parmaklarımda kerpeten acısı
sıcak bir süt gibi kalıyor sarı ışıklı perdelerin
aklımda...
aslında
içi dışında ateşli bir hastalığa tutularak
paltosu ikinci el saçları cigara kokulu
yollara tanıtmak istemeyen kendisini
bendim diyorum
uzaksın uzağıma
en acısı da bu yani
yani
kuru bir kışın ortasında yoksul
çirkin yüzümle kaderdaş
yağmurlu bir şehri görür gibi
ağlıyorum ağlamana...
bütün yavan zamanlar senden sonraki
bir ormanı öpermiş gibi ürperiyorum
kalan boşluğunu yaşarken kendi kendime
ve üstüne hiçbir şey eklemiyorum
yalnızlığımın
birlikte nasıl yaşıyorsak öyle...
sabaha karşı bir ölü kaldırır gibiyim
kuşların uyanma vakti işe kalkan çocuklar gibi
özlemlerime saldıran bu kalabalığı takarak peşime
geldim diyorum karanlıkta kendimi dinlemeye
bir nehir keşfeder gibi sevmeliydim oysa
seni
seni pişmanlığa götürecek bir hazirandan alıp
ezberlenmemiş bir zamana yerleştirmeliydim
duvarları beyaz badanalı rüyadan çıkıp
ağlamalıydım ağlamana...
Kayıt Tarihi : 17.10.2015 02:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kağan İşçen](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/10/17/sabaha-karsi-bir-olu.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!