/zeytinleri gözlerime yerleştiriyorum, gözlerine benzer diye
sen geceye bir bardak demli çayı arkana alarak dem olmuşsun
ben istihap haddimden bile daha az rakı ile yanına oturmuşum
uyku tutmamış ikimizi de, bahanemiz sabahı bulmak olsun
koklayarak hasretimiz kadar dört nala toz duman içinde,
ama elimizi bile sürmeden birbirimize.
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
güzeldi güzel okunası...papatyalar yüreğinize..sevgi ile
Çok güzel bir şiir di.... kaleminize ona yansıyan yüreğinize sağlık......
Bu güzel şiiri yorumlamak yerine yudumlamayı tercih ederek, okudum, okudum...Bir bahar gününde yüreğinin tüm duygularını, arzularını bir inci dizisi gibi dizerek dile getirmiş kıymetli şairimiz. Okuyanın yine okuyası geliyor... Gelecek nesillerin tüm mutlulukları, aşkı daha özgürce, daha hissederek yaşayabilmesi için...
''öyle yazarım ilk harfimi
bir kenarından ufukla birleşirken diğer ucu denizleri kucaklar gibi
ve içinde bembeyaz bir martı, ''
Ufukla deniz arasında alabildiğince özgür uçsun o martılar...Sevgi ve barış içinde...
Kutluyorum, saygılarımla...
Sevgilinin gözlerine benzeyen zeytinlerin gözlere yerlestirilebilmesi…
Bir bardak demli cay ve ve az bir rakiyla…
uyku tutmayan gecenin sarhosluguyla…
hasretlerin koklanip, yüreklerin sevismesiyle dört nala toz duman icinde sabahin bulunabilmesi…
Güzel düslemelerle lacivert bir gecenin mor sabahlarina kadar sevismeler....
Hayallemeler ve düslemelerde Munzur`un safak düsmüs sularinda bir kus olup, kanatlari sirilsiklam islanarak ucup Agri daginin kardelenleri gibi…
kar beyaz bir türküye kondurulabilen sevgili…
Ilk dizedeki sevgilinin gözlerine benzetilen zeytinlerin, gözlere yerlestirilebilmesiyle …
Egede bir yol kenarinda zeytin agacina uzanip…
dallarindan toplanan barisin dogacak cocuga sunulabilmesinin… bütünlestirilebilmesi…
Uykularin tutmadigi bir gecede …
yogun bir duygu seliyle geceye konuk olan sevgiliyle…
yüreklerin yüreklere percinlenmesiyle…
erosun masalina takilip kaliyorsunuz birden dizelerde…
Sevgilinin alnindaki cizgilere gidiyorsunuz ve hangi ilk harfi yaziyor acaba? diye saskinliga düsüyorsunuz birden…
„bir kenarından ufukla birleşirken diğer ucu denizleri kucaklar gibi
ve içinde bembeyaz bir martı, özgürce ve lodos tadında sere serpe
hani daha öncede söylemiştim sana, gelip konuvermek pencerene …“
dizelerinde… bir baska sevgilinin yaninda buluveriyorsunuz kendinizi…
„/ uygunsuzluk kendisidir, karşılığı olmayan soru işaretlerinin“
uygunsuz olmasin diye soru isaretlerinden vazgecip devam ediyorsunuz siiri okumaya…
„sen geceye sırt dönüyorsun, bütün güzelliklerin fotoğrafı olmuşsun
ben en yüksek doruklarda güneşe karşı, bağdaş kurup oturmuşum
uyku tutmamış ikimizi de, bahanemiz yıldızları yolcu etmek olsun
sarılarak ısınacağımız kadar umuda, barışa ve sevişmelere,
bir ateşle cevap verelim, cevapsız bilmecelere…
Uyku tutmayan gecenin karanliklarinda, yildizlar yolcu edilirken …
günes gibi aydinlik bütün güzelliklerin fotografina benzeyen sevgilinin sicakliginda bir atesle cevap veriliyor cevapsiz bilmecelere….
umuda, barisa ve sevismelere …
„ilk ışıkla çeki düzen olacağız, sonra bir başka yola yolculuğumuz
açık kalacak okuduğumuz kitap, kaldığımız yere işaret olduğumuz
kapıdan beraber çıkıp, bırakacağız bu geceleri arkadan gelenlere
bizden daha özgür, barışla dudak dudağa sabaha kadar sevişenlere …“
...finalde, hayallemeler/düslemelerle süslü sayfalari açık kalan okuduğumuz bu masalin kaldigimiz yerine ve bırakilmaya mahkum düssel gecelerine işaret koyup,…
daha özgür olacak, arkadan gelenlere…
barışla dudak dudağa sabaha kadar sevişebileceklere …
sairle beraber kapidan çıkmaya calisiyorsunuz hüzünle…
buram buram ask/sevda kokan bu siirin final dizelerinden…
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
Baris ve Özgürlük mücadelemizin sevgilerimizden ayrilamiyacagini…
Yüreginde sevgi firtinalari estiremeyen insanlarin siddete yatkin oldugunu…
Sairler olarak;
bir yanimizin sevdayla, diger yanimizin ise,yasama,sömürüye, savasa karsi…
baris,insan haklari ve özgürlük mücadelesinin bilinci ve direnciyle dengede olmasi geregini animsatti…
memleketin dogusundan batisina, bas döndürücü bir hizla gidip gelen bilmece niteliginde gizemli imgelerle dolu,masal ve siir tadindaki „SABAHA KADAR“ in dizeleri…
Emek verilerek oluşturulan güzel bir şiir. Kutlarım Üstadım. Güzel. Güzellikleriniz bir ömür olsun. Selam ve saygılar.
Şiir 'Sabaha kadar' diyerek sevmenin zarifliğini gözler önüne seriyor.Kavuşamayan ruhların çıplak ayakla koşar adım umuda kapılarını açması gibi. Bugünüme ve yarınlarıma dol diyor bir ses yürekten. Munzur 'a Ağrı dağı tanık. Egeye zeytin ağaçları. Yitip gitmek gibi o zeytin karası gözlerde bir başka diyara. Nice güneşli sabahlar şafağın koynunda. Tutunmalı güneşe sıkıca. Doruklardaki karlara inat.Savaşmak yüreğimizin görevi.
Şiir sonunda şöyle demiş uzanırken şafaklara...Hadi gel uçurtmanın kuyruğundan birlikte tutalım....
Sevdim bu şiiri sevgili şair.)))
Çok hoş, anlam derin.
Ellerinize sağlık Hocam! Bu mükemmel şiiri tattırdığınız için yalnızca saygılarımı gönderebildiğim için bağışla...
Şiir sitelerinde gelenek haline gelen şairin en vurucu dizelerine methiye dizmek, şimdi (tüm dizeler methiye haketmişken; pardon tüm dizeler değil, şiirin tamamı methiye haketmişken, en iyi puanı vermek dışında bu güzellik karşısında) çaresiz kalan ben ne yapabilirim? Mükemmel imgelerle örülmüş usta işi bu şiirde yine de favori dizelerim:
'koklayarak hasretimiz kadar dört nala toz duman içinde'
'yüreklerimizi perçinleyerek yüreklerimize'
'barışla dudak dudağa' kalınız, saygıyla kalınız.
............
senin Munzur ‘da şafak düşmüş suyuna, sırılsıklam kanatların
uçup konmuş bir kar beyaz türküye, kardelenleri gibi Ağrı dağının
ben yanık sakalımla uzanırken Ege’de bir yol kenarı zeytin ağacına
dallarından barış topluyordum doğacak çocuğumuza, senin adına ..şaire ve şiire selam olsun...okumak güzeldi....
senin alnının çizgilerinde ismimi tanıdım, öyle yazarım ilk harfimi
bir kenarından ufukla birleşirken diğer ucu denizleri kucaklar gibi
ve içinde bembeyaz bir martı, özgürce ve lodos tadında sere serpe
hani daha öncede söylemiştim sana, gelip konuvermek pencerene …
/ uygunsuzluk kendisidir, karşılığı olmayan soru işaretlerinin
sen geceye sırt dönüyorsun, bütün güzelliklerin fotoğrafı olmuşsun
ben en yüksek doruklarda güneşe karşı, bağdaş kurup oturmuşum
uyku tutmamış ikimizi de, bahanemiz yıldızları yolcu etmek olsun
sarılarak ısınacağımız kadar umuda, barışa ve sevişmelere,
bir ateşle cevap verelim, cevapsız bilmecelere.
ilk ışıkla çeki düzen olacağız, sonra bir başka yola yolculuğumuz
açık kalacak okuduğumuz kitap, kaldığımız yere işaret olduğumuz
kapıdan beraber çıkıp, bırakacağız bu geceleri arkadan gelenlere
bizden daha özgür, barışla dudak dudağa sabaha kadar sevişenlere …
bir kez daha helal olsun..............saygılar
Bu şiir ile ilgili 98 tane yorum bulunmakta