SABAH YILDIZIYLA BİR MERHABA (ANNEME)
bir insandan bir insana varsa sıcacık bir merhaba
ışık hızıyla ulaşır
bekledim durdum göndermek için
Alp’lerden Munzur’a ılık ılık esecek bir rüzgarı
yönlerini çevirip uzansınlar diye
ne bulutlar gözledim bu yüzden ne yağmurlar yedim günlerce
birer ikişer döküldü elimde tuttuğum karanfil çiçeği
ne fırtınalar gördüm diş dişe, göğüsledim
sıcacık bir merhaba için Anneme
nefesimi tuttum diz çöktüm güneşe
her sabah açtım iki elimi, içimi döktüm
her gece, görsün diye mehtaba onca yıldıza baka baka
tam karşısına durup üşenmeden göz yaptım aya
ardından duysun diye kulak, konuşsun diye dil verdim
belki gördü, belki duydu, ama konuşmadı dilimden
her ne olsa, inadına inadına, katlandım
ne resimler yaptım, şiirler yazdım üstüne
geceye ayrı, gündüze ayrı renkte okuyup bıraktım nehire
bir ben bilirim, bir sabah yıldızı
bir güneş, bir de mavi gülüşlü Annem
‘buradayım’ deyinceye güneş
karanlığın kirini serinceye, ayaklarımızın altına
hiç, ama hiç ayrılmadı gözlerimiz, bozgunluk da girmedi aramıza
sabah yıldızıyla ben ve Annemin mavi gülüşü
(Adsız Fırtınalar Doğuyor)
Ercan CengizKayıt Tarihi : 22.9.2007 00:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)