SABAH'ın ERKEN SAAT'i..

SABAH'ın ERKEN SAAT'i..

Elliiki yıl öncesi tanımıştım bu ÇINAR’ı..
Muhteşemdi görüntüsü,suya inerdi dalları..
Horlanmış,bakımsız kalmış…Ölüyor muhteşem ÇINAR
Gövde sağlam görünse de,kurumuş,çürümüş dallar.! .
Hani,deriz: “..Cami yıkık,Mihrab yerinde duruyor..”
Çınar’ın şu görüntüsü beni kâlbimden vuruyor! …
Sabahın erken saati yanında soluk almıştım,
Altındaki kanapede denizi seyre dalmıştım..
Kulakları kirletmezken henüz şehrin gürültüsü,
Ruha sükûnet veriyor,ışıltılı görüntüsü..
Gölgesinde ferahlardık,kesilmeden..Dipdiriydi..
Bir dalı AŞKLA UZANMIŞ,DENİZİ ÖPER gibiydi;
Bir hayal alıp-getirdi,denizin ılık nefesi,
“..Hadi gel! artık..” diyordu..Gülümsüyordu çehresi..
Fazla uzun sürmemişti,boyun bükerek gitmesi;
Beni kendime getirdi,Can Dostumun tatlı sesi:
“.Nereye bakıyorsunuz..? ” Bu sorunun cevabı zor…
Aziz Dostum,yüreğimde taşıdığım kızıl bir kor
Yanmaya alıştı yürek! .altmışbir yıldır sürüyor.!
“Gel! ” diyor-gidemiyorum..GEL! diyorum-dönemiyor..
Kalabalıkta yalnızım,Çınarın altında yalnız..
Nice mutlu-şen görünsem, yaşıyorum yapayalnız..!
İyi ki varsın Aziz DOST! .Hatırımı sordun ya sen,
Sabahın erken saati,şimdi daha mutluyum ben..

-ERDEK-25.06.2008

Mehmet Cemalettin Bayhan
Kayıt Tarihi : 20.3.2012 10:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Cemalettin Bayhan